5. Merhaba Arkadaşlar! Ben Yusuf Turğut. GENRE’nin
çizeriyim. 1997 doğumluyum. Küçüklüğümden beri resim
çizerim. Uzun bir süre insanlar bana hangi mesleği iste-
diğimi sorduklarında hep farklı şeyler söyledim. Bir gün,
15 yaşında anime ile tanıştım. Beni en çok etkileyen şey
her anime karakterinin bir hayali olmasıydı. Ondan sonra
hayatım çok boş gelmeye başladı. benim hayalim yoktu...
“niye bu kadar uzakta arıyorum ki?” dedim. “Ben hep re-
sim çizerim ve bunu seviyorum.” dedim. O gün kendime bir
söz verdim. “Dünya’nın en iyi çizgi roman çizeri olacağım.”
dedim. Çok çalıştım. Çok şeyler atlattım ve hala daha ça-
lışmam için çok uzun yıllarım var. Bu yolda emin adımlar-
la yürüyorum. Kalem arkadaşlarım ve Ahmet Torun abim
sayesinde bugünlere geldim. Bir gün ise Yiğit arkadaşımız
bana gelip dergiden bahsetti, ben de hemen kabul ettim.
Burada hepimiz çalıştık, Uğraştık. İlk türk manga dergisini
de çıkardık. Herkesin bir hayal uğruna uğraşmasını öne-
ririm. Hayat düşündüğünüzden küçük, ama gördüğünüzden
daha büyük.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30. Merhaba! Ben Burak Şen. 18 yaşındayım. Bir kısmınız beni KaburaManga’nın Face-
book sayfasından admin “black” olarak biliyor. Size “uzunca” kendimden ve kısaca bu işe
nasıl giriştiğimden bahsedeyim, hikaye 7-8 yıl öncesine dayanıyor aslında...
Teyzemin oğlu, yaşça oldukça büyüğüm ve öz abim gibi sevdiğim Tolga abimin, 5.
sınıfa giden bu küçücük çocuğa “death note” açıp ingilizce altyazıdan kendi okuduğunu
tercüme ederek izletmesiyle içimdeki ilk anime sevgisi tohumlanmıştı. Tabii bundan sonra
uzun süre anime izleyemedim.
Bariz bir çizim yeteneğim olduğu zaten çok küçüklüğümden belliydi. 8. sınıf son-
larında çok sevdiğim resim öğretmenim Elif hocam, bana bir ders çıkışı “Hangi liseye
gitmek istiyorsun?” diye sorunca aklımda bir şimşek çaktı! Ne yapacaktım? gerçekten,
ileriye dönük tek hayalim büyüyünce online oyunlar için karakter ve ekipman tasarla-
maktı. Ama bunun için ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyordum. Sonra ben, “bilmiyorum.”
deyince hocam konuşmasına devam etti: “Neden Güzel Sanatlar Lisesi’ne gitmiyorsun?”
hocam, sanki gireceğime eminmiş gibi -“dene bakalım.” demedi bile- bunu söyleyiverdi. Ben
de kolay sandım başta tabii. Sonra devam etti: “Tabii bunun için atölyeye gidip resmini
geliştirmen lazım...”
İşte o gün, benim kariyerimin ne yönde şekilleneceğini belirlemiş oldu. O günden
birkaç gün sonra Bursa’daki Güzel Sanatlar Liselesini araştırdım ve gerçekten işin hiç
de öyle kolay olmadığını anladım. Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi. İsmi bile, aşılma-
sı imkansız bir sanatçıdan geliyordu! Okulun sınavlarının zor olduğunu ve Türkiye’deki
en iyi üç Güzel Sanatlar Lisesi arasında olduğunu öğrendim. O gaz ile hemen amcamın
kızı Hülya ablamın evinin yolunu tuttum. Bu ablam, Zeki Müren’den derece ile mezundu,
ayrıca Mimar Sinan Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümünü bitirmiş, çok yetenekli ve
deneyimli biriydi.
Onunla konuşmamdan birkaç gün sonra her şeyimi borçlu olduğum o atölyeye
gittik. Hocalarımla bazı konuşmalarımdan sonra kayıt oldum ve ilk çizimlerimi -rezalet-
yapmaya başladım. Meğer hiç de güzel çizemiyormuşum! Çevremdeki her öğrenci sanki bi-
rer usta ressamdı o gün gözümde! Kısacası “ben yapamam” diyerek ayrılması kolaydı. Ama
zordan başkasından zevk alamayan ruhum, o gün yine beni kamçıladı ve “O okula girece-
ğim!” dedim kendi kendime. Orada kardeşim diyebileceğim bir arkadaşım, benden iki yaş bü-
yük ve o okulda okuyan arkadaşım Oğulcan ile tanıştım ve bu anime manyağı bana tekrar
“Death Note” u hatırlatınca işte onca yıllık bilinç altıma kazınmış o dürtü, o yapma is-
teği yeniden uyandı! Yavaştan anime izlemeye başlamış, Death Note’un içimde oluşturdu-
ğu o baskı ve bir sonraki bölümü izleme isteği ile derken bir bakmışım “Bleach’i” izlemeye
de başlamışım. Sonrasında genel olarak bu animelerin “manga” adında japon tarzı çizgi
romanlardan uyarlandığını da öğrenince yavaş yavaş hem normal desenimi hemde manga
karakterlerimi geliştirmeye başladım, çünkü sonunda amacımı keşfetmiştim! İçimdeki 5.
sınıftan beri aklımı kazıyan, bilinçaltımdaki “yapmam gereken şey’i” sonunda bulmuştum!
Sonunda liseyi de kazandım ve okulumun ilk senesinde “Enfexıon” adlı ilk mangamı
çizdim, sonrasında “KısaÇizgi” adlı manga sayfasına girdim ve orada Enes birbilen adlı bir
yazarla ortak çalışmaya başladık ve onunla o sayfadan ayrılıp kendi sayfamızı açtık, ama
işler iyi gitmedi. Onunla birlikte japonya dışişleri bakanlığı’nın dünya çapında düzenlediği
manga yarışması için “Lıfe Player” adlı One-Shot hikayeyi çizdik. şimdi bakıyorum da, o
çizimlere neden bir ödül verilsin ki! Sonrasında anlaşamadık ve enes’le yolları ayırdık.
Bir çok mangaya başlayıp yarıda bıraktım. En sonunda KaburaManga’yı gördüm ve
burada çizmeye başladım. Sonunda Türkiye için bir şans oluşmuştu ve işte o günden bu
güne şu an okuduğunuz “Armless !?” ı çizdim. Lisede son sınıf olduğum için araya YGS
laneti girdi ve size ulaştırmak istediğim elli sayfadan sadece yirmisini ulaştırabildim ve
1. bölümü iki kısma ayırdım. İkinci kısım sizi bu seriye asıl bağlayacak olan kısım! Lom ve
Gremm arasında oluşan bağ, Gremm’in kolları ve Gremm’in gerçeği! Hepsi ikinci kısımda
olacak! Sabrınıza güveniyorum, okuduğunuz için teşekkürler. Sizin için çizmeye devam
edeceğim!
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64. Merhaba arkadaşlar, ben “REVIVAL” hikayesinin yazarı Osman
Tomaso. 16 yaşındayım, Denizli’de oturuyorum. Öncelikle belirtmek
istiyorum ki bir çok kişi gibi inanılmaz heyecanlıyım.
Hikayemde, karmakarışık sırlarla dolu olan Rüya alemi gerçeğe
yansırsa neler olabileceğinden bahsediyorum. kısaca, zevkli bir seri
sizi bekliyor.
4 yıl önce babam sayesinde anime ile tanıştım, babadan oğula
nesiliz anime konusunda. :) kendimi bildim bileli de bir elim hep
kalemdeydi.
Ama asıl hedefim Bakuman’ı izledikten sonra oluşmaya başladı
desem yeridir. Birçok lise öğrencisi gibi amaçsızca derslerime çalı-
şıyordum,
ama bu beni çok sıktığı için hiç bir başarım yoktu. animenin konu-
sunda da, benim gibi düşünceleri olan iki gencin manga-ka olmak
yolunda
yaşadığı maceralar anlatılıyordu. bundan çok etkilendim ve dedim ki,
“yeteneğimi bu yönde kullanmalıyım.”
O sıralarda karşıma dergimizin kurucusu olan Yiğit Dağlıer çıktı.
Hayatımın dönüm noktası diyebilirim. ya da bir amaç uğruna yaşama-
ya başladığım ilk günü, Yiğit’in bana “KaburaManga’da çizmek ister
misin?” dediği gün sayabilirim.
Tabii ki, bu yolda ilerleme kaydetmemi sağlayan birçok insandan
en başta dergimizi en aktif şekilde yöneten,
hepimizin gelişimine yardımcı olan, bizi Yönlen-
diren Ahmet Torun abime de çok teşekkür
ederim.
Ayrıyeten, nasıl
aklına esti bilmiyorum,
ama ufak adımlarla
kilometreler kaydet-
tirecek kararı alarak
KABURAMANGA’yı
kuran, bizi bu yola sü-
rükleyerek Türkiye’de
bir ilk yapan Yiğit’e de
teşekkürler..
Sonunda Hazır-
lık dönemindeki uzun
yolculuktan sonra ilk
çıkışımızı hep beraber
yapıyoruz...
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
74.
75.
76.
77.
78.
79.
80.
81.
82.
83.
84.
85.
86.
87. Arkadaşlar Merhaba,
ben Demircan Kaçel, 15 yaşındayım, One-
Shot olan Manga “PUDDiNG”in çizer ve yaza-
rıyım. Açıkça söylemek gerekirse bu hikayede
çizim ve senaryo okul, ödev yüzünden fazlasıy-
la aceleye geldi ve kendi kalitemin çok altında
olduğunu düşünüyorum. ikinci sayıda “SOUL
HUNTER-S” Adlı Mangamla Çok Daha iyi bir
şekilde aranızda olacağıma
inanıyorum. şimdiden herkese teşekkür ederim!
MANGAMDAN BAHSETMEK GEREKİRSE,
Mangam, 15 yaşında, Hakuya adında, Küçük-
lüğünden beri tüm gün
oyun oynayan, şeker ve
manga ile yaşayan bir çocu-
ğu anlatıyor. Küçüklüğün-
den beri ailesi ölse bile, ne
olursa olsun hiçbir şekilde
duygu hissetmeyor. ailesini
kaybettikten sonra büyük
anne NANA ile yaşamaya
başlıyor. ardından Büyük
anne NANA’nın torunlarına
şeker ve çok yüklü mik-
tarda para bırakarak esra-
rengiz bir şekilde ortadan
kaybolmasından sonra abi-
siyle yeni lise yaşantısına
başlıyor. bu onun tüm ha-
yatını değiştiriyor.
88.
89.
90.
91.
92.
93.
94.
95.
96.
97.
98.
99.
100.
101.
102.
103.
104.
105.
106.
107.
108.
109.
110.
111. Bize yazın!
Kabura Manga Dergisi olarak okuyucularımızın yaptıklarımız şeyler
hakkında neler düşündüğünü bilmek istiyoruz. Her sayıda içeriğimizin
güzelleşmesi için hangi hikaye hakkında ne düşündüğünüzü bize yazın!
Zerre kadar bilginiz olmadan bize çizgi roman yapımını öğretmeye
çalışın! Hadi yapın bunu! Öhm!
Şaka bir yana, bu işi Türkiye’de yapan ilk ekip olduğumuz için sizin des-
teğinize çok ihtiyacımız var. Bize dergi içeriği ile ilgili fikirler verin. Çizgi
romanlarımız, dergi tasarımı, tonlama, diyalog yerleştirme gibi konu-
larda gördüğünüz hataları söyleyin, yapıcı eleştiriler ve öneriler yapın.
Ekibimiz her daim yeni üyeleri kabul etmektedir. Tabii ki gelen yazar-
çizer adayları dergiye direk kabul edilmiyor. Ama gelen
herkesle teker teker ilgileneceğimizden emin olabilirsiniz.
Yalnızca hikaye yazanlar lütfen bir çizer bulmadan
başvurmasın. Bunun dışında yardımcı olabileceğiniz
konular varsa ya da pasta hazırladıy-
sanız ve bizi çağırmak istiyorsanız
çağırın.
Tüm bu şeyler ve daha fazlası için
derdinizi anlatan bir başlık ile şu
adrese mail atmanız yeterli:
kabura.manga@gmail.com
112.
113.
114.
115.
116.
117.
118.
119.
120.
121.
122.
123.
124.
125.
126.
127.
128.
129.
130.
131.
132.
133.
134.
135.
136.
137.
138.
139.
140.
141.
142.
143.
144.
145.
146.
147.
148.
149.
150.
151.
152.
153.
154.
155.
156.
157. selam! ben ali d. ulu-
soy! kabura manga’da
lıghtkıllerz adlı manga
serisinin çizeriyim. manga-
ka olmayı gerçekten çok
istiyorum ve ileride her
ne olursa olsun mangaka
olacağım. tabi bu çok çize-
rek oluyor. çok çizip iyi
bir mangaka olacağım!
en sevdiğim ve örnek
aldığım mangakalar: tıte
kubo, masashı kıshımoto,
eııchıro oda, hajıme ısaya-
ma, takeshı obata, takeı
hıroyukı, nobuhıro watsu-
kı, kaırı fujıyama, kohta
hırano, mıura kentaro,
hıromu arakawa, akıra
torıyama ve tabii ki ınoue
takehıko!
lıghtkıllerz hakkında
kötü bir bilim adamı ışığın
maddesini bulur. insanların
ruhlarını
ışık ile şekillendirir ve cre-
epe dönüştürüp bedenlerini
komaya
sokar. bazıları iyi niyetli,
bazıları çıkarcı olan cre-
epslayerlar ortaya çıkar.
lıghtkıllerz da bir cre-
epslayer grubudur. ama
çıkarcılardan farklı olarak
creepleri keserek, creeple-
rin ruhlarını ve bedenlerini
kurtarırlar.
bu kadar bilgilendirme
yeterli bence. artık gerisini
de siz okuyup öğrenirsiniz
ve umarım seversiniz. iyi
okumalar…
158.
159. ilk sayıda
kapak çizimi bizim
için çok önem-
liydi. bunun için
orijinal bir şey
deneyelim dedik.
ben, yani ahmet
torun önce ilk
sayıdaki tüm ka-
rakterleri içeren
sekiz farklı kapak
eskizi yaptım. bu
eskizleri oyladık
ve en çok oy alan
eskizi gerçekleş-
tirmeye koyulduk.
seçilen ka-
pak tasarımında
karakterlerin
pozlarını eskizle-
dim ve çizerlere
gönderdim. bundan
sonrası çizerle-
re kalmıştı. daha
sonra Çizerlerden
gelen çinilenmiş
çalışmaları bil-
gisayarda tekrar
temizledim.
geriye bu çizimleri boyayıp birleştirmek
kalmıştı. Aslında dergimizdeki tüm çizerle-
rin az ya da çok boyama deneyimi var. Hatta
içlerinde benden iyi boyama yapabilenler
de var. Ancak dergi kapağında bir bütünlük
sağlamak zorundaydık. bundan dolayı tüm
çizimleri teker teker boyadım. Sonra çizim-
leri kompozisyon içine yerleştirip son do-
kunuşları ekledim. sonuç karşınızda.