SlideShare a Scribd company logo
1 of 132
EDİTÖRDEN
Vaktimi niye şu anda yapmakta olduğum şeye harcıyorum? Son zamanlarda
kendime sıkça sormakta olduğum bir soru bu. Er ya da geç sorumun cevabını
mutlaka alıyorum ama her zaman memnun olmuyorum cevaplardan. İnsan ken-
disini tanıdıkça kendisini sevmiyor, ama sevebilme kabiliyetine sahip oluyor, çünkü
ancak kendini tanırsa kendisini olduğu gibi görebiliyor. Bütün hayvanca haz ve güç
isteklerini berrak bir şekilde eline alıp onlara dokunabiliyor ve bunların karakterini
nasıl çirkinleştirdiğini analiz edebiliyor.
Bir insanın mükemmel olduğunu düşünüyorsak onu çok severiz. Ama aslında
sevdiğimiz, onun aklımızdaki resmidir. Aynı şekilde, kendimizi çok seviyorsak kendimizi
tanısak da keşfettiğimiz yetersizliklerimizi görmezden geliriz. Çünkü değişim zordur ve
insanlar değişimden korkar. Aslında, insanların çoğu gerçekleri bilmek de istemez.
Tatmin olabildikleri şekilde, mutlu olabildikleri şekilde kalmaya çalışırlar. Ne de olsa
insan ömründeki en büyük hedef mutluluk ve huzurdur, öyle değil mi?
Öyle değil. En azından ben öyle olmadığına inanıyorum. Günümüz dünyasında
mutluluk, hazcılığın ve konformizmin naif bir yorumudur. Üzeri pembe tozlarla
kaplanmış, prenses elbiseleri giydirilmiş bir canavardır. Bugün başarılı olmak, tatmin
olmak, hayal ettiği bir hayata erişmek bir insan için ancak bir şartla mümkün olabilir.
Bu da diğer insanları umursamamaktır. Dünyayı umursamamak...
Sanatçı ise hayatı keşfetmekle yükümlüdür. Yerleştirildiği ve oradan sona doğru
yürüdüğü yolda geçirdiği maceraları keşfetmek onun birinci görevidir. Bu
maceralarını önyargısız olarak anlatmak ise sanatçının boyun borcu, günahlarının
keffaretidir. Ama dünyayı umursamayan bir sanatçı, insanlara gerçeği de sunamaz,
gerçeğin resmini de... Daha fazla amaçsız fantazi piyasaya sürülür ve bunları tüke-
ten insanoğlu haz ve eğlence peşinde koşan, sabah yatağından kalktığında
“Bugünümü nasıl daha eğlenceli geçirebilirim? Nasıl kendim için bu dünyadan
daha fazla haz sağlayabilirim?” sorularını soran bir hiç haline gelir.
Aslına bakarsanız “Dünyanın sonunu getiren insanoğludur.” lafı doğru, ama
eksiktir. “Dünyanın sonunu getiren umursamaz insandır”. Ford’un fabrikasyon üretimi
icadı umursamazlıktandı. O, insanları makine gibi görüyordu. Onun için insan,
parasını verip belirli bir süre emeğine sahip olabileceği bir köleydi. Aynı şekilde,
bankalar, darda kalmışlara kredi vermek için orada değillerdir. Aksine, insanları
darda bırakıp ceplerini doldurmaya çalışan umursamaz milyarderlerin icatlarıdır.
Petrolün yakıt olarak kullanılması, karbondiyoksit emisyonunun artması, ozon
tabakasının delinmesi, mezhep ve hammadde savaşları, kuraklık, kişisel gelişimin
patlaması hep umursamaz insanların diktiği tohumların meyveleridir. Şimdi masaya
oturduğumuzda genetiği değiştirilmiş bitkisel ve hayvansal gıdalardan başka bir şey
bulamıyorsak bunun için umursamazları suçlamak doğru olacaktır. Dünyada
açlıktan, savaştan ve hastalıktan ölen milyonlarca çaresiz çocuk, kadın ve erkeğin
haykırışlarını basir bir televizyon gürültüsü bastırabiliyorsa bunun için de umursa-
mazlara sonsuz şükranlarımızı sunmalıyız.
Çünkü artık biz de
umursamazlaşıyoruz. Umursamıyoruz.
Seçeneklerimizin diğer insanların
hayatlarını nasıl etkilediğini
umursamıyoruz. Fikirlerimizin sosyal
statümüzü korumak için mi, bir gruba
dahil olmak için mi, yoksa kafamıza
koyduğumuz bir şeyi gerçekleştirmek
için mi üretilip piyasaya sürüldüğünü
umursamıyoruz. Kendini eleştirebilenlerin
sayısı giderek azalıyor ve gerçeği arayanlar
onlardan da az üyeye sahip. Ama sorumun
cevabını artık biliyorum.
Bu dergiye niçin zaman harcıyorum?
Çünkü inanıyorum. Bu ekibe ve onların günün
birinde anlatacağı hikayelere inanıyorum.
Sanatçı olarak çıktıkları yolda yaşayacakları
maceraları kağıda aktarırken bunların içine
toplumun dayatmalarının ya da ilkel
arzularının girmeyeceğine inanıyorum. Eh,
yanılmış olabilirim, herkes yanılabilir. Ama
buradan tüm ekibe sesleniyorum.
Bana yanılmadığımı gösterin!
Yanılmadım.
-Ahmet Torun
Kabura Manga Dergisi
İmtiyaz Sahibi
Yiğit Dağlıer
Oğuz Koşan
Editör
Ahmet Torun
Yazar-Çizerler
Ali D. Ulusoy
Barkın Doker
Burak Şen
Demircan Kaçel
Esen Şimşek
Merve Öz
Osman Tomaso
Yusuf Turğut
İllüstrasyonlar
Ahmet Torun
Demircan Kaçel
Logo Tasarım
Ahmet Torun
Burak Şen
Grafik Tasarım
Ahmet Torun
Web Geliştirme
Kaan Baybars Güloğlu
Yiğit Dağlıer
İletişim
Ahmet Torun
0531.973 95 65
ahmettorun@yahoo.com
facebook.com/kaburamanga
kabura.manga@gmail.com
www.kaburamanga.net
Kabura Manga Dergisi
©2014
Bize yazın!
Kabura Manga Dergisi olarak okuyucularımızın yaptıklarımız şeyler
hakkında neler düşündüğünü bilmek istiyoruz. Her sayıda içeriğimizin
güzelleşmesi için hangi hikaye hakkında ne düşündüğünüzü bize yazın!
Zerre kadar bilginiz olmadan bize çizgi roman yapımını öğretmeye
çalışın! Hadi yapın bunu! Öhm!
Şaka bir yana, bu işi Türkiye’de yapan ilk ekip olduğumuz için sizin
desteğinize çok ihtiyacımız var. Bize dergi içeriği ile ilgili fikirler verin.
Çizgi romanlarımız, dergi tasarımı, tonlama, diyalog yerleştirme gibi ko-
nularda gördüğünüz hataları söyleyin, yapıcı eleştiriler ve öneriler yapın.
Ekibimiz her daim yeni üyeleri kabul etmektedir. Tabii ki gelen ya-
zar-çizer adayları dergiye direk kabul edilmiyor. Ama gelen herkesle
teker teker ilgileneceğimizden emin olabilirsiniz. Yalnızca
hikaye yazanlar lütfen bir çizer bulmadan başvurmasın.
Bunun dışında yardımcı olabileceğiniz konular varsa ya
da pasta hazırladıysanız ve bizi çağır-
mak istiyorsanız çağırın.
Tüm bu şeyler ve daha fazlası için
derdinizi anlatan bir başlık ile şu
adrese mail atmanız yeterli:
kabura.manga@gmail.com
Herkese Merhaba!
Ben Merve Öz. on altı yaşında bir Shoujo Manga man-
yağıyım. Bu yüzden tahmin de edebileceğiniz gibi çizdiğim
“Evıl Angel” adlı mangam da bir Shoujo, Fantastik, Ko-
medi, Dram mangası. Animeyle iki çok sevdiğim arkadaşım
sayesinde bundan üç yıl önce tanıştım. İlgimi çeken ilk şey
çizimleriydi. Çok farklı bir tarz olduğunu düşünerek çizmeye
başladım ve bugünlere geldim. Geriye bakınca duygulanıyor
insan...
Giriş faslını bir kenara bırakıp biraz mangamdan bahse-
deyim. Evıl Angel adlı mangamda “Matsumı Haruka” adında
kan kırmızısı saçları ve yeşil gözleriyle çok
tatlı bir kız ana karakter. Beş yaşından
önceki anıları bulunmayan Haruka’nın
hafızası geniş bir ağacın kovu-
ğunda başlıyor. Haruka’nın
başından geçenleri ele
aldığım mangamda
komediyi bolca iş-
lemeyi planlıyorum.
Umarım beğenirsiniz!
Mangamın insanlar
tarafından oku-
nup yorumlanacağı,
eleştileceği ve en
önemlisi sevilece-
ği düşüncesi beni
gerçekten heyecan-
landırıyor. Bu ilk
mangamın ilk sayısı
olduğundan hata-
larımı görmezden
gelip eğlenmenize
bakın!
Herkese merhaba!
benim adım Esen Şimşek. On altı yaşındayım, on dört Mart doğum-
lu bir kızım. Beni tanımayanların yüzde doksanı beni erkek sandığından
artık bunu söyleme gereği duyuyorum. Kaburamanga ekibine katıldık-
tan itibaren bir ay kadar falan olsa gerek ‘‘aaa, Esen kız mıymış?’’
diyenler oldu.
Çizmeye iki yıl önce başladım. Bir buçuk yıldır ciddi şekilde çizi-
yorum. Küçükken de resim çizmeye bayılırdım, hayal ettiğim şeyleri
çizerdim. Fakat çevremdeki insanların çoğu beni gerçekçi çizimlere
yönlendirmeye başladığında resim yapabilmeme rağmen resimden
soğudum. Beşinci sınıftan sekizinci sınıfın sonlarına doğru neredeyse
hiç resim çizmedim. Sekizinci Sınıfın sonlarına doğru Osman Tomaso
(Kendisi yan komşumuz olur.) bana animelerden bahsetti.
İlk animem One Pıece’di. İzledikçe araştırdım ve bu animelerin bir
de mangalarının olduğunu öğrendim. İçimdeki çizer tekrar uyandı.
Animelerin beni en çok çeken tarafı gerçekdışı konuları ve çizimleri.
Çünkü hayali şeyleri seviyorum, gerçekçilik pek bana göre değil. İki
yıl önce kim sorarsa her sefe-
rinde farklı bir meslek söyleyen
dünyadaki en kararsız insan olan
benim, iki yıldır mangaka olma
isteğim değişmedi.
En büyük Bleach fanlarından
biri olduğumdan dolayı çizim
tarzım biraz andırabilir. Zaman-
la kendi tarzımı kazanırım diye
düşünüyorum. Shonen mangala-
rı daha çok sevdiğimden dolayı
shonen tarzı bir manga yapmaya
karar verdim.
Henüz çizimlerimizin iyi oldu-
ğunu söyleyemem fakat bizler
anime/manga kültürünü daha
geniş bir alana yaymak için aynı
yolda yürüyoruz. Birkaç kişi bile
kazanabilirsek bizim için kafidir.
Bizi destekleyenlere teşekkür
ederim.
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2
Kabura Manga Dergisi 2

More Related Content

Similar to Kabura Manga Dergisi 2

Yolda Olanlar 1-Erdinç Kutal
Yolda Olanlar 1-Erdinç KutalYolda Olanlar 1-Erdinç Kutal
Yolda Olanlar 1-Erdinç KutalFatih Cetiz
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfAhmet Türkan
 
Garantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama Kitabı
Garantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama KitabıGarantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama Kitabı
Garantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama KitabıPickup Artist Forum
 
Pinar Turen Denedim
Pinar Turen DenedimPinar Turen Denedim
Pinar Turen Denedimitu
 
Yesil peri
Yesil periYesil peri
Yesil periilbergun
 
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...Prof. Dr. Ekrem Çulfa
 
Koçluk bana ne öğretti..3
Koçluk bana ne öğretti..3Koçluk bana ne öğretti..3
Koçluk bana ne öğretti..3BURCU POLATDEM?R
 
CTI Community Magazine - Metafor 3
CTI Community Magazine - Metafor 3CTI Community Magazine - Metafor 3
CTI Community Magazine - Metafor 3Deniz Husrev
 
Influencer Olmanın 11 Altın Kuralı
Influencer Olmanın 11 Altın KuralıInfluencer Olmanın 11 Altın Kuralı
Influencer Olmanın 11 Altın KuralıRenerald
 

Similar to Kabura Manga Dergisi 2 (20)

Kabura Manga Dergisi 3
Kabura Manga Dergisi 3Kabura Manga Dergisi 3
Kabura Manga Dergisi 3
 
Kabura Manga Dergisi 3
Kabura Manga Dergisi 3Kabura Manga Dergisi 3
Kabura Manga Dergisi 3
 
Yolda Olanlar 1-Erdinç Kutal
Yolda Olanlar 1-Erdinç KutalYolda Olanlar 1-Erdinç Kutal
Yolda Olanlar 1-Erdinç Kutal
 
Otobiyografi
OtobiyografiOtobiyografi
Otobiyografi
 
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdfHABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
HABERNAME YAZILARIM-E-KİTAP CİLT 3.pdf
 
Garantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama Kitabı
Garantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama KitabıGarantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama Kitabı
Garantili Kız Tavlama Taktikleri - Kız Tavlama Kitabı
 
Film48
Film48Film48
Film48
 
Pinar Turen Denedim
Pinar Turen DenedimPinar Turen Denedim
Pinar Turen Denedim
 
aforizma.pdf
aforizma.pdfaforizma.pdf
aforizma.pdf
 
Enderun mektebi 14. Sayi
Enderun mektebi 14. SayiEnderun mektebi 14. Sayi
Enderun mektebi 14. Sayi
 
Zül fi kâr
Zül fi kârZül fi kâr
Zül fi kâr
 
Yesil peri
Yesil periYesil peri
Yesil peri
 
Hayatı Temellendirmek
Hayatı TemellendirmekHayatı Temellendirmek
Hayatı Temellendirmek
 
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Ya...
 
Koçluk bana ne öğretti..3
Koçluk bana ne öğretti..3Koçluk bana ne öğretti..3
Koçluk bana ne öğretti..3
 
Hikmet damlalari
Hikmet damlalariHikmet damlalari
Hikmet damlalari
 
CTI Community Magazine - Metafor 3
CTI Community Magazine - Metafor 3CTI Community Magazine - Metafor 3
CTI Community Magazine - Metafor 3
 
Influencer Olmanın 11 Altın Kuralı
Influencer Olmanın 11 Altın KuralıInfluencer Olmanın 11 Altın Kuralı
Influencer Olmanın 11 Altın Kuralı
 
Etkiliannebabaolmak
EtkiliannebabaolmakEtkiliannebabaolmak
Etkiliannebabaolmak
 
şimdiki zaman
şimdiki zamanşimdiki zaman
şimdiki zaman
 

Kabura Manga Dergisi 2

  • 1.
  • 2.
  • 3. EDİTÖRDEN Vaktimi niye şu anda yapmakta olduğum şeye harcıyorum? Son zamanlarda kendime sıkça sormakta olduğum bir soru bu. Er ya da geç sorumun cevabını mutlaka alıyorum ama her zaman memnun olmuyorum cevaplardan. İnsan ken- disini tanıdıkça kendisini sevmiyor, ama sevebilme kabiliyetine sahip oluyor, çünkü ancak kendini tanırsa kendisini olduğu gibi görebiliyor. Bütün hayvanca haz ve güç isteklerini berrak bir şekilde eline alıp onlara dokunabiliyor ve bunların karakterini nasıl çirkinleştirdiğini analiz edebiliyor. Bir insanın mükemmel olduğunu düşünüyorsak onu çok severiz. Ama aslında sevdiğimiz, onun aklımızdaki resmidir. Aynı şekilde, kendimizi çok seviyorsak kendimizi tanısak da keşfettiğimiz yetersizliklerimizi görmezden geliriz. Çünkü değişim zordur ve insanlar değişimden korkar. Aslında, insanların çoğu gerçekleri bilmek de istemez. Tatmin olabildikleri şekilde, mutlu olabildikleri şekilde kalmaya çalışırlar. Ne de olsa insan ömründeki en büyük hedef mutluluk ve huzurdur, öyle değil mi? Öyle değil. En azından ben öyle olmadığına inanıyorum. Günümüz dünyasında mutluluk, hazcılığın ve konformizmin naif bir yorumudur. Üzeri pembe tozlarla kaplanmış, prenses elbiseleri giydirilmiş bir canavardır. Bugün başarılı olmak, tatmin olmak, hayal ettiği bir hayata erişmek bir insan için ancak bir şartla mümkün olabilir. Bu da diğer insanları umursamamaktır. Dünyayı umursamamak... Sanatçı ise hayatı keşfetmekle yükümlüdür. Yerleştirildiği ve oradan sona doğru yürüdüğü yolda geçirdiği maceraları keşfetmek onun birinci görevidir. Bu maceralarını önyargısız olarak anlatmak ise sanatçının boyun borcu, günahlarının keffaretidir. Ama dünyayı umursamayan bir sanatçı, insanlara gerçeği de sunamaz, gerçeğin resmini de... Daha fazla amaçsız fantazi piyasaya sürülür ve bunları tüke- ten insanoğlu haz ve eğlence peşinde koşan, sabah yatağından kalktığında “Bugünümü nasıl daha eğlenceli geçirebilirim? Nasıl kendim için bu dünyadan daha fazla haz sağlayabilirim?” sorularını soran bir hiç haline gelir. Aslına bakarsanız “Dünyanın sonunu getiren insanoğludur.” lafı doğru, ama eksiktir. “Dünyanın sonunu getiren umursamaz insandır”. Ford’un fabrikasyon üretimi icadı umursamazlıktandı. O, insanları makine gibi görüyordu. Onun için insan, parasını verip belirli bir süre emeğine sahip olabileceği bir köleydi. Aynı şekilde, bankalar, darda kalmışlara kredi vermek için orada değillerdir. Aksine, insanları darda bırakıp ceplerini doldurmaya çalışan umursamaz milyarderlerin icatlarıdır. Petrolün yakıt olarak kullanılması, karbondiyoksit emisyonunun artması, ozon tabakasının delinmesi, mezhep ve hammadde savaşları, kuraklık, kişisel gelişimin patlaması hep umursamaz insanların diktiği tohumların meyveleridir. Şimdi masaya oturduğumuzda genetiği değiştirilmiş bitkisel ve hayvansal gıdalardan başka bir şey bulamıyorsak bunun için umursamazları suçlamak doğru olacaktır. Dünyada açlıktan, savaştan ve hastalıktan ölen milyonlarca çaresiz çocuk, kadın ve erkeğin haykırışlarını basir bir televizyon gürültüsü bastırabiliyorsa bunun için de umursa- mazlara sonsuz şükranlarımızı sunmalıyız. Çünkü artık biz de umursamazlaşıyoruz. Umursamıyoruz. Seçeneklerimizin diğer insanların hayatlarını nasıl etkilediğini umursamıyoruz. Fikirlerimizin sosyal statümüzü korumak için mi, bir gruba dahil olmak için mi, yoksa kafamıza koyduğumuz bir şeyi gerçekleştirmek için mi üretilip piyasaya sürüldüğünü umursamıyoruz. Kendini eleştirebilenlerin sayısı giderek azalıyor ve gerçeği arayanlar onlardan da az üyeye sahip. Ama sorumun cevabını artık biliyorum. Bu dergiye niçin zaman harcıyorum? Çünkü inanıyorum. Bu ekibe ve onların günün birinde anlatacağı hikayelere inanıyorum. Sanatçı olarak çıktıkları yolda yaşayacakları maceraları kağıda aktarırken bunların içine toplumun dayatmalarının ya da ilkel arzularının girmeyeceğine inanıyorum. Eh, yanılmış olabilirim, herkes yanılabilir. Ama buradan tüm ekibe sesleniyorum. Bana yanılmadığımı gösterin! Yanılmadım. -Ahmet Torun Kabura Manga Dergisi İmtiyaz Sahibi Yiğit Dağlıer Oğuz Koşan Editör Ahmet Torun Yazar-Çizerler Ali D. Ulusoy Barkın Doker Burak Şen Demircan Kaçel Esen Şimşek Merve Öz Osman Tomaso Yusuf Turğut İllüstrasyonlar Ahmet Torun Demircan Kaçel Logo Tasarım Ahmet Torun Burak Şen Grafik Tasarım Ahmet Torun Web Geliştirme Kaan Baybars Güloğlu Yiğit Dağlıer İletişim Ahmet Torun 0531.973 95 65 ahmettorun@yahoo.com facebook.com/kaburamanga kabura.manga@gmail.com www.kaburamanga.net Kabura Manga Dergisi ©2014
  • 4.
  • 5.
  • 6.
  • 7.
  • 8.
  • 9.
  • 10.
  • 11.
  • 12.
  • 13.
  • 14.
  • 15.
  • 16.
  • 17.
  • 18.
  • 19.
  • 20.
  • 21.
  • 22.
  • 23.
  • 24.
  • 25.
  • 26.
  • 27.
  • 28.
  • 29.
  • 30.
  • 31.
  • 32. Bize yazın! Kabura Manga Dergisi olarak okuyucularımızın yaptıklarımız şeyler hakkında neler düşündüğünü bilmek istiyoruz. Her sayıda içeriğimizin güzelleşmesi için hangi hikaye hakkında ne düşündüğünüzü bize yazın! Zerre kadar bilginiz olmadan bize çizgi roman yapımını öğretmeye çalışın! Hadi yapın bunu! Öhm! Şaka bir yana, bu işi Türkiye’de yapan ilk ekip olduğumuz için sizin desteğinize çok ihtiyacımız var. Bize dergi içeriği ile ilgili fikirler verin. Çizgi romanlarımız, dergi tasarımı, tonlama, diyalog yerleştirme gibi ko- nularda gördüğünüz hataları söyleyin, yapıcı eleştiriler ve öneriler yapın. Ekibimiz her daim yeni üyeleri kabul etmektedir. Tabii ki gelen ya- zar-çizer adayları dergiye direk kabul edilmiyor. Ama gelen herkesle teker teker ilgileneceğimizden emin olabilirsiniz. Yalnızca hikaye yazanlar lütfen bir çizer bulmadan başvurmasın. Bunun dışında yardımcı olabileceğiniz konular varsa ya da pasta hazırladıysanız ve bizi çağır- mak istiyorsanız çağırın. Tüm bu şeyler ve daha fazlası için derdinizi anlatan bir başlık ile şu adrese mail atmanız yeterli: kabura.manga@gmail.com
  • 33.
  • 34.
  • 35.
  • 36.
  • 37.
  • 38.
  • 39.
  • 40.
  • 41.
  • 42.
  • 43.
  • 44.
  • 45.
  • 46.
  • 47.
  • 48.
  • 49.
  • 50.
  • 51.
  • 52.
  • 53.
  • 54.
  • 55.
  • 56.
  • 57.
  • 58.
  • 59.
  • 60.
  • 61.
  • 62.
  • 63.
  • 64.
  • 65.
  • 66.
  • 67.
  • 68. Herkese Merhaba! Ben Merve Öz. on altı yaşında bir Shoujo Manga man- yağıyım. Bu yüzden tahmin de edebileceğiniz gibi çizdiğim “Evıl Angel” adlı mangam da bir Shoujo, Fantastik, Ko- medi, Dram mangası. Animeyle iki çok sevdiğim arkadaşım sayesinde bundan üç yıl önce tanıştım. İlgimi çeken ilk şey çizimleriydi. Çok farklı bir tarz olduğunu düşünerek çizmeye başladım ve bugünlere geldim. Geriye bakınca duygulanıyor insan... Giriş faslını bir kenara bırakıp biraz mangamdan bahse- deyim. Evıl Angel adlı mangamda “Matsumı Haruka” adında kan kırmızısı saçları ve yeşil gözleriyle çok tatlı bir kız ana karakter. Beş yaşından önceki anıları bulunmayan Haruka’nın hafızası geniş bir ağacın kovu- ğunda başlıyor. Haruka’nın başından geçenleri ele aldığım mangamda komediyi bolca iş- lemeyi planlıyorum. Umarım beğenirsiniz! Mangamın insanlar tarafından oku- nup yorumlanacağı, eleştileceği ve en önemlisi sevilece- ği düşüncesi beni gerçekten heyecan- landırıyor. Bu ilk mangamın ilk sayısı olduğundan hata- larımı görmezden gelip eğlenmenize bakın!
  • 69.
  • 70.
  • 71.
  • 72.
  • 73.
  • 74.
  • 75.
  • 76.
  • 77.
  • 78.
  • 79.
  • 80.
  • 81.
  • 82.
  • 83.
  • 84.
  • 85.
  • 86.
  • 87.
  • 88.
  • 89.
  • 90.
  • 91.
  • 92.
  • 93.
  • 94.
  • 95.
  • 96.
  • 97.
  • 98.
  • 99.
  • 100.
  • 101.
  • 102.
  • 103.
  • 104.
  • 105.
  • 106.
  • 107.
  • 108. Herkese merhaba! benim adım Esen Şimşek. On altı yaşındayım, on dört Mart doğum- lu bir kızım. Beni tanımayanların yüzde doksanı beni erkek sandığından artık bunu söyleme gereği duyuyorum. Kaburamanga ekibine katıldık- tan itibaren bir ay kadar falan olsa gerek ‘‘aaa, Esen kız mıymış?’’ diyenler oldu. Çizmeye iki yıl önce başladım. Bir buçuk yıldır ciddi şekilde çizi- yorum. Küçükken de resim çizmeye bayılırdım, hayal ettiğim şeyleri çizerdim. Fakat çevremdeki insanların çoğu beni gerçekçi çizimlere yönlendirmeye başladığında resim yapabilmeme rağmen resimden soğudum. Beşinci sınıftan sekizinci sınıfın sonlarına doğru neredeyse hiç resim çizmedim. Sekizinci Sınıfın sonlarına doğru Osman Tomaso (Kendisi yan komşumuz olur.) bana animelerden bahsetti. İlk animem One Pıece’di. İzledikçe araştırdım ve bu animelerin bir de mangalarının olduğunu öğrendim. İçimdeki çizer tekrar uyandı. Animelerin beni en çok çeken tarafı gerçekdışı konuları ve çizimleri. Çünkü hayali şeyleri seviyorum, gerçekçilik pek bana göre değil. İki yıl önce kim sorarsa her sefe- rinde farklı bir meslek söyleyen dünyadaki en kararsız insan olan benim, iki yıldır mangaka olma isteğim değişmedi. En büyük Bleach fanlarından biri olduğumdan dolayı çizim tarzım biraz andırabilir. Zaman- la kendi tarzımı kazanırım diye düşünüyorum. Shonen mangala- rı daha çok sevdiğimden dolayı shonen tarzı bir manga yapmaya karar verdim. Henüz çizimlerimizin iyi oldu- ğunu söyleyemem fakat bizler anime/manga kültürünü daha geniş bir alana yaymak için aynı yolda yürüyoruz. Birkaç kişi bile kazanabilirsek bizim için kafidir. Bizi destekleyenlere teşekkür ederim.