1. GİRİŞ
İşletmelerdeki en önemli sorunlardan biri, özellikle finansman kaynakların
oldukça kısıtlı olmasıdır. Bu kaynakların zenginleştirilmesi, uzun vadeli bir takım
önlemleri gerektireceği için elde bulunanların en etkin bir şekilde kullanılması
gerekmektedir.1970’lerde, malzeme tedariğini, üretimi aksatmadan, sağlıklı bir
biçimde yürütmeyi amaçlayan Malzeme İhtiyaç Planlama kavramının ortaya çıkması,
bundan sonra olacak gelişmelerin yol göstericisi olmuştur. Buradan hareketle
1980’lerde, işletmelerde malzeme planlamasının dışında kalan konuları da
kapsayacak şekilde tüm birimlerin kullanımına açık Üretim kaynakları Planlaması
(MRP II) teknikleri geliştirilmiştir.1990’lı yıllarda küreselleşme rüzgarlarının ülkeler
ve kıtalar arasındaki ekonomik ve politik duvarları yıkması ile birlikte üretici
firmaların pazarda tutunabilmeleri zorlaşmış, klasik yaklaşımların yetersizliği açığa
çıkmıştır. Dünyanın giderek küçülmesi ve birçok bölgeye yayılmış kuruluşların
artması ile birlikte başka sorunların ortaya çıktığını gören araştırmacılar, bunların
sorunlarına çare aramaya yönelen İşletme Kaynakları Planlaması (ERP) tekniklerini
geliştirmiş ve üzerinde çalışmalarını devam ettirmektedirler.
Araştırmamızda İşletme Kaynakları Planlaması (ERP) irdelenip, yararları
anlatılacaktır. Ayrıca dünyada en yaygın olarak kullanılan ve şu andaki en iyi ERP
programı olan SAP genel hatları ile ele alınacaktır. Bunun yanında bilişim sistemleri
ve SAP’nin bir modellide incelenecektir. Daha sonra üretim sistemine göre SAP
çözümlerine bakılıp. En son olarak diğer ERP yazılımları hakkında bilgi verilecektir.
Böylece Türkiye’de ERP programlarının kullanılma çokluğu ve daha da
yaygınlaşma potansiyelinin nedenleri ve konunun önemi anlatılmaya çalışılacaktır.
1
2. 1. KURUMSAL KAYNAK PLANLAMASI - ERP
1.1. ERP Sistemleri Nedir?:
Kurumsal Kaynak Planlama olarak dilimize çevrilen ERP ( Enterprise
Resources Planning ) , Malzeme İhtiyacı Planlaması ( MRP ) ve İmalat Kaynak
Planlaması ( MRP II ) sistemlerinin gelişimi ve buna paralel, teknolojideki önemli
ilerlemeler sonucu ortaya çıkmış sistemlerdir. 1990’ların işletmeleri, coğrafi olarak
farklı bölgelerde kurulu fabrikalarda üretim yapan, JIT tedarik felsefesine uygun
olarak çalışan, dağınık lojistik ve dağıtım sistemi kullanan bir yapı içerisindedir.
Özellikle küreselleşmeye (yeni pazarlar, yeni rekabetler, artan müşteri beklentileri)
paralel olarak, hızla yaygınlaşan çok uluslu firmalar entegrasyon gereksinimini ciddi
olarak yaşamaktadır. Bu da MRPII ‘yi aşan daha üst düzey bir bilgi entegrasyonu
demektir ki en iyi şekilde İşletme Kaynakları Planlaması (Enterprise Resources
Planning – ERP) kavramı olarak ifade edilebilir. ERP ilk olarak Stamford Gartner
Grup tarafından üretilmiş bir terimdir. Plan ve programlamada doğru karar verme
durumunu hızlandırmıştır.
Kişilere göre ERP tanımları;
- ERP uygulamaları, organizasyonlara bilgi akışını ve iş süreçlerini
bütünleştirmelerinde yardımcı olan yazılımlardır. Tipik olarak,
organizasyonlardaki farklı departmanlar fonksiyonları gerçek
zamanlı verileri toplayan ve depolayan tek bir veritabanı kullanma
yolu ile destekler. ERP sistemleri, işletmenin tüm yönlerini
2
3. birleştiren, firma çapında bilgi sistemleridir. Sistem tek bir
veritabanı, tek uygulama ve bütünleşik bir ara yüz sağlayarak insan
kaynaklarından muhasebe, satış, üretim ve dağıtıma kadar her şeyin
bütünleştirildiği bir uygulamadır. ERP sistemleri organizasyonlarda
işlem odaklı veri ve iş süreçlerinin entegrasyonunu mümkün kılan
ticari yazılım paketleridir (Yüreğir, Karaçay, 2004).
- Esas olarak, ERP planlama ve karar sürecinde emin olmakla
ilgilidir. Firmanın üretim kararları, tedarik zincirinin etkilerinin
muhasebe içine alınmadan verilmez. ERP bu süreci etkin bir
şekilde gerçekleştirmede araçtır. (Hicks ve Steck, 1995)
- İşletmenin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda müşteri
taleplerinin en uygun şekilde karşılanabilmesi için farklı veya aynı
coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim ve dağıtım
kaynaklarının en etkin ve verimli şekilde planlanması,
koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını bir arada
bulunduran entegre bir yazılım sistemidir (Beyazıt, 1998).
- ERP’nin net bir tanımını yapmak oldukça güçtür, fakat APICS
(American Production and Inventory Control Society – Amerikan
Üretim ve Stok Kontrol Topluluğu)’in son revize sözlüğünde ERP
şu şekilde tanımlanmaktadır: “Müşteri siparişleri karşılamak için
kurum ve işletme genelindeki gereken kaynakları alınmak, imal
etmek, sevk etmek ve hesaplamak üzere belirleyen ve planlayan
muhasebe odaklı bir bilişim sistemidir. Bir ERP sistemi tipik bir
MRP II sisteminden grafik kullanıcı ara yüzü, ilişkisel ver tabanı,
3
4. dördüncü kuşak programlama dilinin kullanımı, geliştirmede
bilgisayar destekli yazılım mühendisliği, istemci/sunucu mimarisi
ve açık sistem uyumluluğu gibi teknik gereksinimlerle ayrılır. Eş
anlamlısı: Müşteri odaklı imalat yönetim sistemi”.
- Kurumsal Kaynak Planlamanın ne olduğu konusuna akademik
bağlamda üzerinde anlaşılmış genel kavramlar bulunmasına karşın,
tanımı üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Kurumsal Kaynak
Planlaması kavramı için değişik açılardan bakarak farklı tanımlar
yapmak mümkün olsa da en genel şekilde, bir şirkette süregelen
tüm bilgi akışının entegrasyonunu sağlayan ticari yazılım paketleri
olarak tanımlanabilir (Davenport, 1998).
- ERP, kısaca özetlenecek olursa, kurumların tedârikten dağıtıma
kadar tüm iş süreçlerini bütünleşik bir veri/bilgi yönetim sistemi
desteğiyle yönetmesini sağlayan geniş kapsamlı ve modüler yapıya
sahip bir yazılım paketidir (BASKAK, ÇETİŞLİ, 2003).
Bu sistemler adlandırılırken "Kurumsal" kelimesinin kullanılmasının sebebi,
kapsamlarının belirli bir hizmet veya ürün üretmeye yönelik faaliyet gösteren
kurumların tüm fonksiyonlarını içermesidir. ERP sistemleri bütünün bu bütünü
oluşturan parçalardan daha büyük olduğu felsefesi üzerinde kurulmuştur. Bu
felsefeden yola çıkılarak meydana getirilen ERP sistemleri, kurumlarda daha önceleri
ayrı ayrı ele alınan işlevleri birbirine bağlı bir şekilde kurumun amaçlarını yerine
getirmek için çalışan parçalar olarak ele alır ve bundan faydalanarak kurumlardaki
her türlü kaynağın (İşçilik, Malzeme, Para, Makine) verimliliğini en üst düzeye
ulaştırmayı amaçlar. Başka bir bakış açısıyla, ERP sistemleri şirketin ortak bir yerde
4
5. saklanan verilerinden elde edilen bilgilerin doğru olarak ve doğru makamlara
iletilmesini sağlar. Kurumsal Kaynak Planlaması Sistemlerinde yer alan en temel
fonksiyonlar içinde Üretim, Finans, Dağıtım, İnsan Kaynakları, Satış&Pazarlama,
Envanter Yönetimi, Satın Alma, Kalite ve Proje Yönetimi sayılabilir. Bu işlevlerin
açıklamaları ilerleyen bölümlerde verilecektir.
En genel anlamı ile ERP, işletmenin stratejik amacı ve hedefleri
doğrultusunda, müşteri taleplerini en uygun şekilde karşılayabilmek için, farklı
coğrafi bölgelerde bulunan, tedarik üretim ve dağıtım kaynaklarının, en etkin ve en
verimli şekilde planlanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını
bulunduran bir yazılım paketidir. Söz konusu planlama, koordinasyon ve kontroldeki
temel ilke MRP II ile aynıdır. ERP kavramına üç farklı şekilde bakılabilir:
1. Bilgisayar yazılımı şeklinde alınıp satılabilen ticarî bir maldır.
2. Bir kurumun tüm süreç ve verilerini tek bir geniş kapsamlı ve bütünleşik
yapı altında toplayan bir gelişim amacıdır.
3. İş süreçlerine çözümler sunan bir altyapının anahtar öğesidir.
5
6. Şekil 1.1 – ERP Yazılımları Kapsamı
ERP fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazında esneklik ilkesine uygun
olarak gerçekleştiren bir sistemdir. Amaç fabrika bazında merkezi yönetimin
avantajlarından yararlanırken fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu
işletmenin temel stratejileri doğrultusunda sağlamaktır.
Birden fazla depo veya fabrikayı yönetebilmek ve eş zamanlı planlama yapılır
ve aynı anda farklı üretim planlarını yapmak gereklidir. Eğer bu yapılmıyorsa,
uygulamada MRP II’ dan bir fark yoktur. Çok dilli, çok pariteli (USD, EURO) farklı
üretim tiplerini (kesikli, sürekli) planlayan bir kavramdır.
6
7. İşletmelerde kaynak kullanımının temel yöneticisi stratejik planlama sistemi
(SPS)’dır. Üretim kaynakları planlamasında MRP II, dağıtım kaynakları
planlamasında DRP, imalatın etkin ve verimli bir şekilde yönlendirilmesi ve
yürütülmesinde Bilgisayarla Bütünleşik İmalat ( CIM ) sistemleri kullanılır. ERP tüm
bu sistemleri planlar ve kontrol eder.
Şekil 1.2- ERP’nin Endüstriyel Yönetim sistemleri içindeki yeri
Şekle göre SPS ile ERP sistemleri arasındaki ilişki karar destek sistemleri ile
sağlanmaktadır. SPS için gerekli karar seçenekleri DSS tarafından oluşturulmaktadır.
DSS, ERP sistemince üretilen verileri karar modelleri içinde kullanarak söz konusu
seçenekleri oluşturmaktadır.
Tipik bir ERP sistemi;
• Muhasebe uygulamalarını,
• Ürün ve malzeme yönetimini,
• Kalite yönetimini,
• Satış ve dağıtımı,
• İnsan kaynakları yönetimini,
• Proje yönetimini destekler.
7
8. Bunu bir örnek ve şekille açıklayalım. Perakende satış yapan ve ERP
kullanan bir firmayı ele alalım. Bu firma bir müşterisinden gömlek siparişi
almaktadır. Şirketin sipariş edilen bu gömleğin stoklarda bulunup, bulunmadığını
belirlemesi için stok verilerine ulaşması gerekir. Malzemenin stoklarda var olduğu
belirlenince sipariş girilecektir. Siparişin girilmesi ile birlikte üç işlem anında
gerçekleşecektir. İlk olarak gömleklerin satış değeri şirketin muhasebe kayıtlarına
işlenir. İkinci olarak, satılan gömlekler stoklardan düşürülür ve son olarak
gömleklerin müşterinin eline ulaşması sağlanır.
Şekil 1.3 – ERP’nin Fonksiyonel Yapısı
ERP’ nin, işletmenin stratejik amacı ve hedefleri doğrultusunda müşteri
taleplerinin en uygun şekilde karşılanabilmesi için tedarik ve üretim kaynaklarının en
etkin şekilde planlanması ve koordinasyonu sağlayan ve kontrol fonksiyonlarını
MÜŞTERİLER
SATIŞ SİPARİŞ PAZAR SATIŞ TAHMİNLERİ DAĞITIM MER.
ANALİZLERİ GEREKSİNİMİ
YENİ ÜRÜN
ÜRÜN DEĞİŞ.
R TA
I?
VA TOK
M
S
KO KNOMRM
N? RIİK
T. N
EI
T
8
TOO İĞI
SEK D Ğ
M LA
DA
SATINALMA ÜRETİM DAĞITIM
MÜHENDİSLİK. ÜRETİM. TEDARİK. DAĞITIM. KAPASİTE
İ
PROGRAMI VE PROGRAMLARI ( Tüm fabrikalar )DAĞITIM PROGRAMLARI
ANALİZİ
PROGRAMLARI
BİLGİSAYARLA BÜTÜNLEŞİK MALZEME İHTİYAÇ DAĞITIM
ÜRÜN DEPOSU
MEKTUPLARI
KAPASİTE Üretim DAĞITIM MERKEZLERİ Merkezi Satınalma Programı
Fabrika Ana
İŞ Programları
EMİRLERİ
PLANLAMASI
DAĞITIM KAPASİTE
PLANLAMASI
9. bulunduran bir yazılım olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu tanıma göre bu sistemin
çıkış diyagramı şöyledir.
Şekil 1.4 - ERP Akış Diyagramı
Müşteri talebinin sürekli nitelik ve nicelik olarak değiştiği bu değişimin tahmin
edilmesinin ne kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Hem stratejik planlama
çalışmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim ve dağıtım kaynaklarının
kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetleri değişime
duyarlı hale getirebilmek ancak ERP yaklaşımı ile olası olabilmektedir.
İşletme bünyesi içinde coğrafi olarak farklı bölgelerde bulunan fabrikalar
olması veya aynı fabrika bünyesi içinde farklı üretim tiplerinde farklı üretim
süreçlerinin olması, esnek bir planlama yaklaşımının uygulaması gerekmektedir.
ERP bu farklılıklar ile baş edebilen bir yapıya sahiptir. Şirket farklı fabrikalar ve
farklı üretim süreçlerine sahip olsa bile tasarım, merkezi satın alma, depolama,
sevkıyat vb. gibi bazı fonksiyonların ortak olması zorunlu veya ekonomik olabilir.
Bu durumda, işletme kaynakları planlaması söz konusu fabrika ve üretim süreçleri
arasındaki eş güdümü sağlayarak etkin ve verimli bir çalışma düzenini oluşturacaktır.
ERP gerek merkez gerekse fabrika düzeyinde uygulamalara sahiptir. Bu sayede
tedarikçi firmalar, bölge depoları, bayi / toptancı, perakendeci ile kurulan bilgi
iletişim şebekesi ile stok seviyeleri, üretim programları karşılıklı olarak
görülebilmekte, böylece lojistik faaliyetlerde etkinlik ve verimlilik artmaktadır. ERP
fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazındaki esneklik ilkesine uygun olarak
gerçekleştirilen bir sistemdir. Amaç fabrika bazındaki merkezi yönetim
9
10. avantajlarından yararlanırken fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu
işletmenin temel stratejileri doğrultusunda sağlamaktır.
ERP sistemlerin amacına uygun olarak kullanılması ile aşağıdakiler olası hale
gelmektedir:
• Stratejilere uygun bir işletme yönetimi
• Stratejilerin sonucunu değerlendirme olanağı
• İşletme kaynaklarının verimli ve etkin kullanımı; dolayısıyla maliyetlerin
azalması.
• İşletme fabrikaları arasında malzeme, işçilik, makine/teçhizat, bilgi vb. üretim
ve dağıtım kaynaklarının ortaklaşa ve verimli kullanımının sağlanması ile
fonksiyonel entegrasyonun oluşturulması
• Müşteri dağıtım merkezi, üretim ve tedarikçi arasında yakın işbirliği
• Daha basit Bilgisayar işletim sistemi sayesinde tek bir noktadan gerekli
bilgilere ulaşma olanağı.
1.2. ERP Sistemlerinin Gelişim Süreci:
Kurumsal Kaynak Planlama sistemlerinin tarihsel gelişimini incelemek için iş
entegrasyonu kavramlarının gelişim sürecine bakmak gerekir. Kurumsal Kaynak
Planlama sistemlerinin tarihsel gelişimi 1960’lı yıllarda bilgisayarların yaygınlaşması
ile başlamıştır. İlk kullanım alanı envanter yönetim sistemleri olmuştur ve ilk
uygulama alanı malzeme listesinin işlenmesidir. Bu kapsamda gelecekteki malzeme
ihtiyaçlarını belirlemek için yazılımlar geliştirilmiştir. Geliştirilen ilk yazılım
MRP’dir. MRP malzeme ihtiyacını daha etkin bir biçimde hesaplamak için
geliştirilmiş bir sistemdir. 1970’li yıllarda MRP sistemleri CRP – Kapasite İhtiyaçları
10
11. Planlaması ve SOP – Satış ve Operasyon Planlama konularını da kapsayarak Kapalı
Çevrim MRP’ yi oluşturmuştur.
1980’li yılların başında işletmeler malzemelerin planlanması ve kontrolü ile
yetinmeyerek, imalatın tümünde kullanılan kaynakları kontrol edecek; finansman,
satış planlama, kapasite yönetimi ve çizelgeleme gibi işlevleri de kapsayan MRP II –
İmalat Kaynakları Planlama sistemi geliştirilmiştir. MRP II terimini ilk kullanan
“Oliver WRIGHT ” uygulamanın imalat olduğunu vurgulamıştır.
MRP II’ de yaşanan yeni uygulamaların gelişmesi ve fonksiyonel açıdan
zenginleşmesi ve buna ek olarak hızla yaygınlaşan çok uluslu firmalarda fabrikayı
aşan sistem entegrasyonuna, daha güçlü dağıtım yönetimine, elektronik veri iletimine
(EDI) ve birden fazla fabrikanın yönetimine ilginin artması gelişmelerin odağı
olmuştur. Bilgisayar ve iletişim alanındaki teknolojik gelişmelerin daha da hız
kazanması ile sistemler arası bağlantılar ve otomatik veri toplama sistemleri
konularında önemli atılımların gerçekleşmesi ve bu gelişmelerin ışığı altında, 90’lı
yılların başından bu yana, MRP II’ nin temel işlevlerine ek olarak, değişik coğrafi
bölgelerdeki iş faaliyetlerini küresel veri entegrasyonu ve veri tabanı sistemi
çerçevesinde planlaması ve koordine edilmesini sağlayan bütünsel bir yapı yani
işletme kaynakları planlaması (ERP) ortaya çıkmıştır.
Uygulama yönünden bakıldığında, 1990’lar boyunca çok sayıda özel yazılım
geliştirilmiştir. Bunlar içinde Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM – Supply Chain
Management), Ürün Veri Yönetimi (PDM - Product Data Management ), Müşteri
İlişkileri Yönetimi (CRM – Customer Relationship Management) sayılabilir. 1990’lı
yılların ikinci yarısında e-ticaret ve e-yapıya geçiş döneminin başlangıcı olmuştur.
Firmalar gelişen internet ve elektronik pazardan pay alabilmek için e-ticaret alt yapısı
11
12. üzerinde yoğunlaşmışlardır. 2000'li yılların başında özellikle internet ve çağrı
merkezleri kanallarını kullanarak işletme dışı unsurlarla da bütünleşen ERP
sistemleri, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), tedarik zinciri yönetimi (SCM),
yönetim bilgi sistemleri (EIS – Executive Information System) ve işletme zekâsı (BI
– Business Intelligence ) kavramlarını da kapsayarak ERP II konseptine genişlediler.
12
13. Tablo 1.1. ERP Yazılımları Tarihsel Gelişimi
Yıl 1950’ler 1960’lar 1970’ler 1980’ler 1990’lar 2000’ler
İsim Envanter MRP Kapalı Çevrim MRP II ERP ERP II
Yönetimi MRP
Özellikler Ekonomik Sipariş Ana Üretim Talep Yönetimi Bilgisayar Sonlu Kapasite Portal ,
Miktarı, Programlama Bütünleşik Planlama, OLAP , İş Zekası
Sipariş Noktası Üretim, Üst İş Akışı , E-mail
Yönetim Bilişim
Sistemleri
Yönetim Konsepti TQM, JIT, OPT Dünya Klâsında SCM, CRM, E-
İmalat Ticaret
Uygulama Odağı Stok Kontrol Üretim Planlama Üretim Planlama Entegrasyon İçsel Verimlilik Dışsal Bağlantı
ve Kontrol ve Kontrol
Yararlanılan Manuel Sistem Bilimsel Sistem Çözümleri Sadeleştirme İşletme Sanal İşletme
Metodoloji Çözümler Çözümleri Çözümleri
Olanak Sağlayıcı Makine Dili Fortran, Cobol Açık Sistemler, GUI, Nesne, WAP, VOIP,
Teknolojiler Gibi Yüksek SQL Gibi Bileşen, TCP/IP Ses-Veri
Düzey Prosedürel Dördüncü Nesil Entegrasyonu
Diller Diller
Yararlanılan Mekanik Yığın Hesaplama Online Ana Mini Bilgisayar, İstemci/ Sunucu, Dağınık Şebeke
Donanım Bilgisayar İş İstasyonu, PC LAN
Elektronik Vakum Tüplü Transistör Yarı iletkenler Yarı iletkenler Yarı iletkenler Yarı iletkenler
Teknolojiler Devreler Devreleri
13
14. 1960 - Malzeme Listesi (BOM)
1960 - Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP)
Kapasite İhtiyaçları Planlaması (CRP)
Satış ve Operasyon Planlama (SOP)
1970 Kapalı Çevrim
Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP)
Finansman, Satış Planlama,
Kapasite Yönetimi ve Çizelgeleme
1980 – İmalat Kaynakları Planlama (MRP)
Bilgisayar Bütünleşik İmalat (CIM)
Dağıtım Kaynakları Planlama (DRP)
Elektronik Veri İletimi (EDI )
1990 – Kurumsal Kaynak Planlama (ERP)
Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM )
Ürün Veri Yönetimi (PDM )
Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM )
Yönetim Bilgi Sistemleri (EIS )
İşletme Zekâsı (BI )
2000 – İleri Kurumsal Kaynak Planlama (ERP II)
Şekil 1.5. ERP Gelişim Süreci
14
15. ERP, aşağıdaki üç gelişmenin sonucu olarak ortaya çıkmıştır (Tanyaş,1997);
1. Pazar:
* Pazarlarda yaşanan doymuşluk,
* Sürekli nitelik ve nicelik olarak değişen talep yapısı,
* Serbest piyasa ekonomisini engelleyen koşulların kalkması,
* Yoğun rekabet,
* İç pazarlarda kuvvetlenme,
* Dış pazarlara açılma isteği.
2. Bilgi İşlem Teknolojisi:
* Esnek yazılımlar,
* Bilgi işlem tabanlı networklar,
* Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler,
* Çalışanların bilgisayar kullanımındaki bilgisinin artması.
3. Organizasyonel Yapıdaki Değişimler:
* Müşteri odaklı yönetim,
* İşlerin mümkün olduğu kadar alt kademelerde yoğunlaşmasını esas alan
yönetim
biçimi,
* Stratejik ve merkezi faaliyetlere daha fazla zaman ayırma isteği,
* Yönetim kademelerinin azaltılması ( lean management ),
* Toplam kalite yönetim anlayışı ile kontrol faaliyetlerinin en aza indirilmesi,
* Fiziki olarak dağınık imalat merkezleri,
*Uluslararası dağıtım zincirleri.
ERP, hiç bir zaman MRPII’nin yerine geçen yeni bir sistem değil aksine
MRPII’nin daha geliştirilmiş halidir yani birden fazla fabrikada veya tesiste
15
16. çalışır durumda olan MRPII sistemlerini entegre eden ve bu entegrasyondan işletme
için gerekli bilgileri üreten bir sistemdir. Herhangi bir işletmede ERP uygulamasında
başarılı olunabilmesi için öncelikle MRP daha sonra CRP ve MRP II
uygulamalarında başarılı olunması gerekmektedir. ERP öncesi yapılan çalışmalarda
yapılacak olan hatalar işletmeler için geri dönülemeyecek büyük maliyetler
doğurabilmektedir.
1.2.1. Malzeme İhtiyaç Planlaması (MRP)
Sınaî işletmelerde hammadde gereksinimlerinin en uygun biçimde
sağlanmasında bugüne kadar iki temel yaklaşım görülmüştür. Bunlardan ilki
geleneksel diyebileceğimiz “İstatistik Envanter Kontrolü” yöntemidir. Bu yöntemde
talep tahminleri sonrasında karşılaşılan minimum stok düzeyi, sipariş sayısı, sipariş
miktarı gibi değerler yer almsaktadır ve stoklardaki değişimlere göre davranılmaya
çalışılarak hammadde gereksinimleri karşılanır. İkinci yöntem ise “Malzeme İhtiyaç
Planlaması (Material Requirement Planning, MRP)” olarak anılan ve önceki yönteme
kıyasla daha düşük stok düzeyleri ile daha etkin stok yönetimi, sağlayan çağdaş bir
yaklaşımdır. MRP ilk olarak 1960’ların başlarında ABD’de malzeme tedarikinde ve
üretiminde bilgisayara dayalı bir yaklaşım olarak ortaya çıktı. Bu tekniği tanımlayıcı
kitap Orlicky tarafından 1975’te yayınlandı. Bu tekniğin ikinci dünya savaşı
sonrasında Avrupa’da birkaç yerde bilgisayar olmaksızın kullanıldığı yönünde
kayıtlar bulunmaktadır. Ancak Orlicky bu tekniğin bilgisayar kullanımıyla imalat
stoklarını yönetmede daha detaylı uygulamaların yapılmasını sağladığını fark etti.
MRP faaliyetlerinde kullanılan ilk bilgisayar yazılımları sadece hesap yükünü
hafifleten uygulamalar şekline gelişti. Bu uygulamalar bugünkü modern MRP II ve
ERP sistemlerinin temelini oluşturan ve ana üretim çizelgesine dayanarak yapılan en
basit sipariş planlamalarıydı.
16
17. MRP’nin popülaritesi 1970’lerin başlarında Amerikan Üretim ve Stok
Kontrol Topluluğu (APICS)’ nun bu yöndeki teşvik edici çalışmalarıyla arttı. APICS,
insanları MRP’ nin tüm üretim prosesinin yönetiminde entegre iletişim ve karar
destek sistemi olarak çözüm olduğu konusunda ikna etmeye çalıştı. Tekniğin
optimize edilmesi için sistem analizinin ve yönetim biliminin gerekliliği üzerinde
duruldu. En önemli sorunlar olarak disiplin, eğitim, anlayış ve iletişim olarak
gösterildi. Bu teşvik sonraları bilgisayar endüstri tarafından sürdürüldü. MRP
basitçe, son ürün için hazırlanan ana üretim çizelgesini ürün ağacı bilgisi yardımıyla
gerekli parça ve malzeme çizelgesine çevirerek satın alma ve imalat emirleri
hazırlayan bir envanter yönetim tekniği olarak tanımlanabilir. MRP sistemi ana
üretim çizelgesinden hangi son ürünlerin ne zaman ve hangi miktarlarda üretilmesi
gerektiğini öğrenir. Ürün ağacı bilgilerinden yararlanarak bir son ürün için gerekli
olan parçaları ve miktarları hesaplar. Bu bilgileri envanter durumu ile karşılaştırır,
üretim ve temin sürelerini de kullanarak parçaların ne zaman ve ne kadar sipariş
edileceğini belirler (Şekil 1.6) MRP’den önce kullanılan lojistik teknik ikmal
yapmak, kullanılanın yerini doldurmak ilkesi üzerine idi. MRP ileriye bakarak,
ileride sadece nelerin gerekeceği tahmin etti. Bu değişikle “itme” den “çekme”ye
dönen yaklaşımla daha yüksek seviyede hizmet sağlanırken envanter seviyeleri
düşmüştür. Bu yaklaşım sadece etkin bir işletimle yararlıdır ve talep tahmini, müşteri
siparişlerini değerlendirme gibi destekleme fonksiyonlarına bağlı olarak bir dereceye
kadar etkindir.
1.2.2. Kapalı Çevrim MRP
Kapalı çevrim (Closed Loop) MRP, malzeme ihtiyaç planlamasının ana
üretim çizelgesinde hedeflenen üretim miktarları ile işletmenin imalat kapasitesi
arasındaki ilişkiyi kontrol etmemesi gibi bir sakıncalı özelliği nedeniyle geliştirilmiş
bir sistemdir. Bu sistemde MRP kapasite ile karşılaştırılmakta ve mevcut
kullanılabilir kapasitenin yeterli olmadığı durumlarda ana üretim çizelgesi bir geri
besleme ile uyarılmaktadır. Şekil 1.7’de kapalı çevrim MRP sisteminin algoritması
17
18. gösterilmiştir. Bu sistemle MRP sadece siparişleri planlayan malzeme yönetim aracı
olmaktan çıkarak üretim kontrolüne katkıda bulunmaya başlamış olmaktadır.
Şekil 1.6 - MRP Sistemi
18
19. Şekil 1.7 - Kapalı Çevrim MRP Sistemi
1.2.3. Kapasite İhtiyaç Planlaması (CRP)
19
20. Kapasite İhtiyaç Planlaması (CRP-Capacity Requirement Planning) MRP’nin
çıktılarını kapasite kısıtları ile karşılaştırır, Ana Üretim Çizelgesinin yapılabilirliğini
kontrol eder. APICS tarafından şu şekilde tanımlanıştır: “Kapasite seviyelerini veya
sınırlarını belirleme, ölçme ve ayarlama fonksiyonudur, ayrıca üretim gereklerini
yerine getirebilmek için gereken makine ve işgücü miktarını belirler.” MRP’deki
açık atölye emirleri ve planlanmış siparişler bu siparişleri zaman periyodunda iş
saatleri olarak iş merkezlerine yükleyen CRP için birer girdidir. CRP kısa veya orta
dönemde MRP ile üretilen malzeme planını gerçekleştirmek için gerekli olan spesifik
işgücü ve teçhizat kaynaklarını miktarsal olarak belirler. Daha sonra gerekli kapasite,
potansiyel aşırı veya az yüklemeleri belirlemek için mevcut kapasite ile karşılaştırır.
1.2.4. Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II)
Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II, Manufacturing Resource Planning)
üretim işletmelerindeki tüm veri çalışmalarının entegrasyonu ile ilgilidir. Bu
entegrasyonla işletme içindeki tüm malzeme hareketleri sürekli ve düzenli olarak
bilgisayar kaydına alınarak bütün işletme birimlerince ortaklaşa kullanılan bir veri
tabanında yaşatılmaktadır. Böylece işletme yönetimine geleceği daha etkili
planlayabilme ve alınan kararların sonuçlarını süratle irdeleyebilme gücü
kazandırılmış olur. MRP II. bir firma işletim sistemi ve bazen de işletmenin
bilgisayar modeli olarak adlandırılmaktadır. Başka bir deyişle, MRP II, gerçek imalat
işletmesini, her faaliyetin etkisini test etmek için benzetebilen standart, mantıklı bir
sistemdir. Üst yönetime, alternatifler arasında daha sağlam karar vermeyi sağlayan
bir yoldur. İşletmeler malzeme kaynağının yanı sıra işgücü, makine ve para
kaynaklarını da en etkin bir şekilde planlamak ve kontrol etmek zorundadır. Üretim
Kaynakları Planlaması MRP sistematiğine bağlı olarak söz konusu kaynakların da
eşgüdümlü olarak planlanması ve kontrolünü gerçekleştiren bir yaklaşımdır. Esas
itibariyle MRP II malzeme ihtiyaç planlamasını yanı sıra, makine ve işçilik
kaynağına yönelik olarak da kapasite planlaması çalışmalarını içerir.
20
21. MRP II kavramının entegrasyondan sonra gelen anahtar özelliği geri besleme
olgusudur. Planlama ve üretimin her aşamasında ortaya çıkabilecek sorunlar ya da
yeni oluşumlar karşısında daha önceki seviyelere geri dönerek sistemi yeni şartlara
uydurabilme olanağı her zaman vardır. MRP II bir imalat işletmesinin tüm
kaynaklarının etkin olarak planlanması yöntemdir. Sonuç olarak, MRP II
entegrasyon ve geri besleme faktörlerini bilgisayar teknolojisi yardımıyla etkin bir
şekilde kullanarak işletmedeki planlama, üretim, finansman sürecini modelleyen ve
verim artışını hedefleyen bir araçtır. MRP II sisteminin genel işleyiş şeması Şekil 1.8
‘te verilmiştir.
Şekil 1.8 - MRP II Sistemi
21
22. 1.2.5. Dağıtım Kaynakları Planlaması (DRP)
Dağıtım Kaynakları Planlaması (DRP, Distribution Resource Planning)
MRP’den esinlenerek envanterin dağıtımında optimizasyon sağlamaya çalışan bir
yöntemdir. Literatürde ilk kez 1975 yılında Kanada’da bulunan Abbott
laboratuarlarında kullanılmıştır (Greene,1987). Dağıtım Kaynak Planlaması sistemi
şu kriterleri dikkate alarak çalışır; taşıma araçları ve teçhizatları, yükleme/ indirme
alanı, depolama alanı ve hacmi, ürünlerin birbirine göre taşıma ve depolama
özellikleri, taşımadaki tonaj ve zaman kısıtları.
DRP, ihtiyaçlar oluştukça ilk planlamayı yapar ve bununla yetinmeyerek her
değişiklik için de planları yeniler. Dağıtım kaynakları planlamasında bir merkezi
depo ve ona bağlı dağıtım depoları söz konusudur. Talep gerek ara depolara gerekse
merkezi depolara olabilir. Merkezi depo hem tali depolardan gelen hem de doğrudan
kendisine gelen talepleri karşılamak zorundadır. Bunları karşılayabilmek için daha
fazla miktarda emniyet stoku bulundurur. DRP, periyotlar boyunca dağıtım
depolarının gereksinimlerinin projeksiyonunu yapar ve ana depodan planlanmış
siparişler oluşturur. DRP; üretim kapasitesinin ve stokların etkin bir şekilde tahsis
edilmesini sağlamak, müşteri servis düzeyini yükseltmek ve stok yatırımlarını
düşürmek için, üretim ve dağıtım yöneticileri tarafından ihtiyaç duyulan bilgi akışını
sağlar.
1.2.6. ERP’nin Ortaya Çıkışı
MRP ve MRP II sistemlerinin devamı olarak bünyesine CIM ve DRP
sistemlerini de katarak gelişen ve tüm işletme kaynaklarının modüler yapıdan oluşan
tek bir bütünleşik sistemle planlanıp yönetilmesini amaçlayan ERP sistemi fikri
1990’lı yılların hemen başında ortaya çıkmıştır. Şekil 1.9’da ERP.nin ortaya çıkışının
kronolojik bir özeti verilmiştir.
22
23. Şekil 1.9 - ERP Sisteminin Kronolojik Gelişimi
1960’lı yıllarda bilgisayarların imalat yönetiminde kullanılmaya başlamasıyla
MRP sitemleri popüler olmaya başlamış, ardından 1970’li yıllarda kapasite planlama,
satış gibi işlevleri de içeren MRP II sistemleri hızla yayılmaya başlamıştır. 1980’li
yıllarda ise bilgisayarların ürün tasarımı ve imalatı alanında önemli gelişme
kaydetmesi ile birlikte CIM devreye girmiştir. Aynı zaman aralığında, birden fazla
dağıtım kanalına sahip büyük işletmelerin, ürün dağıtım kanallarını ve dağıtımın
kendisini en iyi şekilde yönetmelerini sağlamak için gene bilgisayarların kullanıldığı
DRP geliştirilmiş ve MRP II, CIM ve DRP’nin birbirinden bağımsız olarak
kullanıldığı melez sistemler ortaya çıkmıştır. Bu sistemlerin birbirleriyle bütünleşik
bir şekilde uyumlu çalışmasını sağlamak ihtiyacı ile insan kaynakları, kalite yönetimi
gibi yeni işlevlere olan ihtiyaç doğrultusunda 1990’lı yılların başından itibaren tüm
bu işlevleri modüler fakat aynı zamanda bütünleşik bir sistem altında toplayan ERP
yazılım paketleri görülmeye başlanmıştır.
23
24. 1.3. ERP’nin Geleceği:
ERP II
Dış operasyonel ve finansal süreçleri işletme içi ve dışı birimlerle iş birliği
içinde yürütmeyi ve optimize etmeyi sağlayarak, müşterilere ve şirket ortaklarına
sunulan değeri artıran iş stratejisi ve bir dizi endüstri alanına özel uygulamalardır.
24
25. Şekil 1.10 - ERP – ERP II
1.4. ERP ve Bilgi İşlem Teknolojisi:
Coğrafi olarak farklı bölgelerde bulunan fabrika, tedarikçi firma ve dağıtım
merkezlerinin eş güdümlü olarak planlanması yüksek düzeyde bir bilgi entegrasyonu
ve iletişimini getirmektedir. Hatta bu entegrasyonun yurt dışı bağlantılar nedeniyle
küresel boyutlara taşınması gerekmektedir. Farklı birimler arasında yatay elektronik
bilgi değişim hızının yüksekliği ERP’ nın temel taşlarından biridir. Client / server
bilgi işlem teknolojisi, hiyerarşik, dağıtılmış ve ilişkisel veri tabanı, standart
sorgulama dilleri, farklı ülkelerdeki tesisler veya bu ülkelerle olan ilişkiler nedeni ile
çok dilli (insanlı) kullanım, 4.kuşak programlama dili kullanımı, açık sistem
mimarisi, uygulama programlamalarına grafiksel bağlantı kurabilme, personel,
bakım, kalite vb. çok sayıda uygulamayı kapsaması, raporlama esneklikleri, farklı
üretim yapılarına ( stok için veya siparişe göre üretim ) uyum gösterebilme ERP
yazılımlarında bulunması gereken diğer özelliklerdir. ( chase / aquilano ) böylelikle
verinin hangi noktada olduğu önemli olmaksızın küresel boyutta veriye ulaşım ve
kullanım sağlanmaktadır. Küresel boyutta tasarımlanan veri tabanı tek bir noktadan
kullanılabilmektedir. Bu fabrikada yaratılan teknolojik bilgiden diğer fabrikalar
anında yararlanabilmektedir. Yine bu bölgede ki yeni tedarikçi firmanın özellikleri
diğer bölgelerdeki fabrikalarca da bilinir hale gelmektedir. Tüm stoklar ( özellikle
yedek parça ) merkezi olarak değerlendirildiğinden stok optimizasyonu daha etkin
olarak gerçekleştirilebilmektedir.
25
26. ERP’ de veriler, genellikle farklı yerlerdeki veri tabanlarına dağıtılmış
durumdadır. Bu veri tabanları bir şebeke sistemiyle birbirlerine bağlı olmak
durumundadır. Kullanıcıların görmek istediği veri / verilerin nerede olduğunu
bilmesi gerekmekte, sistemin ise istenilen veri / verileri istenilen formatta
kullanıcının hizmetine sunması gerekmektedir. Bu ilişki client / server yapısı ile çok
daha etkin bir hale getirilmektedir. Bu yapıda bir çift program aynı anda
çalışmaktadır. Client tarafından hizmet için istekte bulunulmakta , server tarafından
ise bu isteklere cevap verilmektedir. Dolayısıyla müşteri ön tarafta isteklerde
bulunurken arka tarafta server istenilenleri gerçekleştirmektedir. Arka tarafta bulunan
bir server aynı zamanda başka bir server için client durumunda olabilir. Örneğin bir
uygulama için uygulama programı server olarak çalışırken gerekli veriler için bir veri
tabanı yönetim programının (server) müşteri ( client) olabilir.
Client / server yapısı tasarım, mühendislik, atölye veri takibi, tezgah yükleme
gibi uygulamalarda büyük hız ve esneklik sağlamaktadır. ERP yazılımlarında bu yapı
kullanım etkinliği ve verimliliğini arttırmaktadır. ERP, dağıtılmış veri tabanları, yani
fiziksel olarak farklı yerlerde bulunan veri tabanları arasında ki entegrasyonu ile,
kullanıcıya istediğini anında verebilecek şekilde kurulmakta, veri tabanları da tek bir
işlem ( Transaction) ile güncelleştirilmektedir.
1.5. ERP Sistematiği:
Çok sayıda tedarik – üretim dağıtım merkezinin eş güdümlü olarak
planlanması bir noktaya kadar merkezi planlama yapılmasını, bu noktadan sonra
MRP II ve DRP sistemleriyle ademi merkezi planlama yapılmasını gerekmektedir.
Satış noktası ve dağıtım merkezleri zinciri içinde toplanan müşteri sipariş ve satış
tahmini bilgilerinin DRP sistemi ile toplanması, toplanan bilgilere göre ERP
sistemiyle tüm dağıtım, üretim ve tedarik merkezleri bazında Kaba Kapasite
Planlaması ( Rought-Cut Capasity Planning ) yapılması ve bu aşamada söz konusu
merkezlerin birbirlerine verecekleri bilgi, iş gücü, makine, malzeme, enerji vb.
26
27. kaynak desteklerinin belirlenmesi ve bu merkezler bazında saptanan dağıtım, üretim
ve tedarik ana planlarının MRP II ve DRP sistemleri ile ilgili olduğu merkezde
yapılması gerekmektedir(Şekil 1.11).
ERP ile planlama yapılırken öngörülen ölçütler, Stratejik Planlama
Sistemince belirlenen ölçütler olacaktır. Fabrikalarda ademi merkezi bir şekilde
gerçekleştirilen MRP II çalışmasının imalata yönelik programları CIM sistemi
vasıtasıyla uygulanacaktır. Otomatik tanımlama teknolojisi ile elde edilen veriler
hiyerarşi veri tabanı anlayışı içinde işlenerek depolanacak, oluşturulan bilgiler DSS’
leri tarafından işlenerek Stratejik Planlama Sistemi için gerekli altyapı
oluşturulacaktır.
MÜŞTERİLER
DRP DRP DRP
SPS ERP
DSS MRP II MRP II MRP II
CIM CIM CIM
DRP DRP DRP
Şekil 1.11 - ERP Sistematiği
27
28. İşletmenin farklı fabrikalarda farklı üretim tipini bulunması yazılımın tüm
fabrikalara uyacak şekilde esnek olmasını gerektirmektedir. Üretim tiplerini
aşağıdaki şekilde sınıflandırabilmekteyiz:
• Stok İçin Üretim : Müşterinin anında almak istediği , standart tiplerde olan
ürünlerin üretimidir. Bu nedenle stok miktarı yüksek olan bir üretim tipidir.
Emniyet stokları seviyesi ve satış tahmini çalışmaları önem arz eder. Kitle
üretimi ( Mass Production ) söz konusudur.
• Siparişe Göre Son İşlemler Üretimi : Standart modeller üzerinde müşterinin
istediği aksesuar, boya , ambalaj vb. son işlemlerin gerçekleştirildiği
üretimdir. Böylece müşteri ihtiyacına uygun olarak ve kısa sürede çok sayıda
ürün tipi üretilebilmektedir.
• Siparişe Göre Tasarım ve Üretim: Taşıma ve işleme teçhizatı gibi özel
ürünlerin müşterinin isteklerine göre tasarımı ve / veya üretimidir. Standart
malzemeler dışındaki malzemelerin satın alınması sipariş geldikten ve tasarımı
tamamladıktan sonra yapılır. Dolayısıyla standart malzemelerin satın alma
programı yapılır, diğerleri siparişler gerçekleştikçe planlanır.
Üretim tiplerindeki bu farklılıklar kaynak planlaması çalışmalarını etkiler.
Örneğin ; Son Montaj Programı ( Final Assembly Schedule- FAS ) ile Ana Üretim
Programı ( Master Production Schedule- MPS ) stok için üretim tipi için aynı iken,
diğer üretim tipleri için farklıdır.
Ana Üretim Programı ikinci tipinde son işlemlere ( montaj ) kadar
belirlenirken üçüncü üretim tipindeki ancak standart malzemeler için oluşturulabilir.
Son Montaj Programı ancak sipariş geldikten sonra yapılabilir. İşletmelerin farklı
28
29. üretim tiplerine ait fabrikalarının / bölümlerinin / montaj hatalarının olması
durumunda ERP’ nın tüm bu farklılıkları içerecek şekilde olması gerekmektedir.
1.6. Performans Ölçütleri ve ERP:
Firmamız açısından baktığımızda ana amacımız, yoğun rekabet ortamı ve
dinamik bir Pazar yapısı içinde firmanın yaşamını sürdürmektir. Bu ise, kısa vadede
uygun bir nakit akışını, uzun vadede karlılığı sağlamamızı gerektiriyor. Rekabet
gücümüzün unsurları olan; fiyat, kalite, zamanında teslimat, üründe ve süreçlerde
yenilik ve esneklik unsurlarında rakiplerimizden daha büyük gelişmeler sağlamamız
gerekiyor. Amaca yönelik olarak bazı tedbirler alıyoruz ve politikalar uyguluyoruz.
1980’lerin başından bu yana bu politikalardan operasyonel düzeyde olanların ağırlığı
artıyor. Tam zamanında üretim, tam zamanında tedarik, otomatik kalite kontrol,
esnek üretim, toplam kalite yönetimi gibi. Bu politikaların uygulanması sonucu elde
edilen operasyonel gelişmelerin ölçülmesi ve değerlendirilebilmesi gerekiyor.
İşletmenin çok değişik yerlerinden aldığımız genel gidiş hakkında bir bilgi sahibi
oluyoruz ve yönetsel önlemlerimizi ve kararlarımızı alıyoruz. İmalat bilgi sistemini
bu şekilde yorumlamak mümkündür. İmalat bilgi sistemimizi kurabilmemiz için,
imalat sürecimizin hangi noktalarından, hangi verileri, ne sıklıkta toplayacağımıza
karar vermek ve bunu gerçekleştirecek altyapıyı kurmamız gerekiyor.
Performans ölçütlerinin firma yönetimindeki kullanılışına baktığımızda üç
ayrı yaklaşım görüyoruz. Birinci yaklaşım, geçmişten süregelen yaklaşımdır.
Performansı ağırlıklı olarak finansal göstergelerle takip eder. Genel giderlerin
mamullere dağıtımı çoğunlukla direkt işçilik üzerinden gerçekleştirilir. İşletme içi
başarı göstergeleri olarak; hata oranı, çizelge gerçeklenmesi, maliyet ve envanter
kullanılır. İmalat hattı performans göstergeleri, tipik olarak, envantere şarj edilen
29
30. direkt işçilik tutarı, envantere şarj edilen genel giderler tutarı, envanter dönüş hızı ve
hurda ve yeniden işlemedir.
İkinci yaklaşımın savunucuları ise, finansal performans göstergelerinin
operasyonel iyileştirmeleri yansıtmadığı ve bu nedenle operasyonel iyileştirme
planlarının ve bunlara ilişkin, şayet varsa, sabit yatırım kararlarının alınmasında
karar vericileri yanlış yönlendirdiğini belirtmektedir. Hata oranları, imalat sürecinin
bir defada doğru yapma oranları, imalat işlem süresinin ön süreye oranı, imalatta geri
dönüşler, planlanan ve gerçekleşen üretim oranlar, zamanında teslimat oranı vb.
bütün bu başarım oranları aynı zamanda maliyet türeteçleri olarak değerlendirilebilir.
Bu tür başarım oranları ile maliyetleri de kontrol altında tutmak ve yönlendirmek
mümkündür. Bu yaklaşım içinde diğer bir görüş ise Eli Goldratt tarafından öne
sürülmüştür. Buna göre, malzeme satın alma giderleri dışındaki bütün imalat
giderleri dönemsel sabit işletme giderleridir. Eğer işletme giderleri bu şekilde
hesaplanırsa, o takdirde işletme yöneticileri “ katma değer ” i, yani satış gelirleri eksi
malzeme satın alma giderlerini en çok almayı hedefleyeceklerdir.
Üçüncü ve en geniş uygulamaya sahip yaklaşım ise, yöneticinin hem finansal
hem de operasyonel performans ölçütlerini bir arada görmek ve değerlendirmek
isteyeceği öngörüsünden hareket etmektedir. Mevcut finansal göstergelerin yanında
operasyonel iyileştirmeleri de yansıtan performans ölçütlerini karar vericiye dengeli
bir biçimde sunmayı hedefliyor. Bunun için hem finansal hem de operasyonel
performans ölçütlerini uygulanan politikaları değerlendirebilecek şekilde tanımlıyor.
Örneğin, haftalık bazda işçilik ve malzeme giderlerinin satılan mamullere dağılımı,
işletmedeki envanter değerinin satılan mamullerin malzeme değerine oranı, nihai
muayene hata adetinin satılan mamul adedine oranı gibi.
30
31. Elimizdeki iletişim, yazılım ve donanım olanaklarını, yani bilişim
teknolojisini kaynak kullanımının en alt düzeylerde dahi gerçekleşme değerlerini
saptamakta kullanmalıyız; tek tek mamul kümeleri ve tek tek imalat hataları için,
ancak gerçekleşen kaynak kullanımlarının değerlendirilmesinde karşılaştırmalar
maliyet standartlarıyla değil geçmiş kullanım değerleriyle yapılmalıdır. Sapma
analizinden ziyade gerçekleşen değerlerin trend analizi vurgulanmalıdır. Sadece
kendi işletmemizdeki değerlerden hareketle yapılan trend analizi de yeterli
görülmemektedir. Karşılaştırmalarda firmanın en iyi rakipleri esas alınmalıdır. Bütün
bunlar, seviyeleme ( Benchmarking ) çalışmalarının da gerçekleştirilmesini
gerektirir.
1.7. Neden ERP:
Organizasyonlar bugün hayati önemi olan iki unsurla karşı karşıyadır.
Küreselleşme ve kısalmış Ürün Pazar Ömrü. Küreselleşme rekabeti şimdiye kadar
görülmemiş boyutlara çıkarmış durumdadır. Rekabetin değişen unsurları Şekil
1.12’de görülmektedir. Hayatta kalabilmek ve gelişebilmek için işletmeler zaman
içinde ortaya çıkan yeni rekabet unsurlarına uyum sağlamak zorundadırlar. Böyle bir
rekabet ortamında şirketler başarılı olmak için endüstrideki en iyi uygulamaları takip
etmek zorundadır. İşletmeler büyüdükçe çok tesisli hale gelmekte, uluslar arası
piyasalara girmekte ve hatta farklı ülkelerde fabrikalara sahip olmaktadır. Bu şekilde
yoğun rekabet altına giren işletmeler, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirme,
kuvvetli yönlerini koruma, zayıf yönlerini geliştirme ile rakiplerine üstünlük sağlama
amacındadırlar.
31
32. Şekil 1.12 - Değişen rekabet unsurları (Altınkeser 1999)
İşte ERP sistemi bu hedefler doğrultusunda, işletme kaynaklarının stratejiler
doğrultusunda etkin ve verimli kullanılmasını sağlayan bir yazılım sistemidir. ERP
kullanmayan şirketler, iş uygulamalarını, kâğıda dayalı sistemler ile dağınık ve
birbiriyle bağlantıları olmayan yazılımları birleştirerek yürütmeye çalışırlar. Bunun
sonucu, ellerinde hiçbir zaman genel bilgi olmadığı için yönetimde çeşitli sorunlarla
karşılaşırlar. ERP sistemi de bu farklı uygulamaları bir araya getirmek üzere
tasarlanmıştır.
Kısalmış ürün Pazar ömrü sürekli geliştirme, ürün esnekliği, süper etkin
lojistik kontrol ve daha iyi tedarik zinciri yönetimi gerektirir. Bütün bunlar
organizasyon içi ve dışı tüm tedarik zincirinde bilgilerin daha hızlı ve hassas
girilmesine bağlıdır. Finans, pazarlama, üretim, insan kaynakları gibi organizasyonel
bölümler esnekliklerini kaybetmeden daha yüksek seviyede entegrasyon ile
çalışmaya ihtiyaç duyarlar. Organizasyon çapında bir ERP sistemi ile bu ihtiyaçlar
karışlanabilir. Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki büyük ilerlemeler
organizasyonun birimlerini aralarında daha sıkı bir entegrasyon oluşturacak şekilde
güvenli iletişim ağları ile birbirine bağlanabilir hale getirmiştir. Bilgi sistemleri
teknolojisi günümüzde makul fiyata yüksek güvenirlikte bol miktarda veri girişimi
mümkün kılmaktadır.
32
33. Açık sistem (Open System), İstemci/Sunucu Mimarisi (Client/Server
Architecture), yüksek performanslı işletim sistemleri, hızlı uygulama geliştirme
araçları organizasyon bütünlüğünde böyle bir sistemin çalışmasını sağlamaktadır.
Bilgi teknolojilerindeki bu gelişmeler çağdaş bir sistem olan Kurumsal Kaynak
Planlama Sistemlerinin gündeme gelmesini sağlamıştır. Daha önce de ifade edildiği
gibi ERP sistemleri, MRP ve MRP II sistemlerinin evriminden ortaya çıkmıştır.
MRP sistemleri tek bir görev olan malzeme gereksinim planlaması işini yapmışlardır.
MRP II tüm imalat fonksiyonlarını kapsayacak şekilde genişletilmişti. İmalat sanayi
bilgisayar kullanımı için iyi bir ortamdır. Mühendislerden oluşan ilk imalat
komisyonlarında bilgisayar korkusu yoktu. İkinci geniş kullanım alanı olarak CAD
ve CAM bilgisayarların çok iyi kullanım alanı bulduğu imalat fonksiyonları
olmuşlardır. Aslında imalat mühendisleri önemli ölçüde grafik, bilgisayarlı geometri,
bilimsel görüntüleme gibi teorik bilgisayar bilimleri ile ilgilenmişlerdir.
GM, Ford, IBM, HP&Digital gibi büyük şirketler 1980’lere kadar kendilerini
daha ziyade imalat şirketleri olarak gösterdiler. Doğal olarak PICS, MAMAN gibi
komplike MRP sistemleri en son kurumsal bilgi sistemi olarak düşünülmüştü. Böyle
karmaşık imalat çözümlerini başarmak için yazılım ve donanım yatırımları
endüstride bu sistemlere görülmemiş bir ayrıcalık tanındığı açıkça ortaya koymuştur.
Bu sistemlere göre muhasebe finansman ve personel bilgi sistemleri organizasyon
için daha az önemlidir. İşletmelerin küreselleşmesi ve bilgisayar ağlarının hızla
yayılmasıyla imalat organizasyonlarının bilgi sistemlerini tedarik zincirleri boyunca
genişletmeleri dikkat edilecek bir gelişme oldu. Kıtalara yayılmış karmaşık yazılım
ve donanım kombinasyonlarıyla tedarikçi bilgi sistemleri entegre edilebilmelidir.
Aynı şekilde satıcı-dağıtıcı ağı da imalat bilgi sistemi ile entegre olmalıdır. Ürünlerin
Pazar ömürlerinin çok kısalmış olması pazarı kontrol eden ve hızlı yanıt veren imalat
sistemlerini mecburi hale getirmiştir. Bu, imalat bilgi sistemlerini pazarlama bilgi
sistemleri ile daha sıkı bir entegrasyona zorlamıştır. Esnek imalat sistemleri
özelleştirilmiş kitlesel imalata dönüşmek zorunda kalmıştır ki, bu da daha ileri bir
bilgi sistemleri entegrasyonu gerektirmektedir.
33
34. Çin ve Hindistan gibi büyük Asya devletlerini de içeren dünya
ekonomilerinin açılmaları, Avrupa Topluluğu, NAFTA gibi konsolide Pazar ve ticari
blokların ortaya çıkışı muhasebe ve finans fonksiyonlarının imalat fonksiyonları ile
daha iyi bir entegrasyonunu gerekli kılan gereksinimler zinciri oluşturmuştur.
Üretmek ve satmak yetersiz kalmış, organizasyonların finans sistemlerini karmaşık
ticaret sınırları, bariyer ve kotalara göre düzenlemek durumunda kalmışlardır.
Bilançolar çok döviz kurlu, çok ithalat-ihracat yasalı ve yönetmelikli, çok muhasebe
kodlu, uygulamalı ve dönemli sistemlere uymalıdır. Bu durum muhasebe ve
finansman bilgi sistemlerini imalat sistemleri daha ileri bir entegrasyonu
gerektirmiştir. Bütün dünyada ve özellikle Asya ülkelerinde oluşan geniş iş imkanları
sayesinde kontrat ve ihracat amaçlı imalat uygulanabilir olmuştur. Bu durumda
aniden ortaya imalat fonksiyonunun ötesinde bağımlı ve bağımsız lojistik, malzeme
yönetimi, proje yönetimi, finans, satışlar ve personel yönetimini içeren bir Kurumsal
Bilgi Sistemi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Münferit bilgi sistem modüllerini entegre
etmek neredeyse imkansızdır. Gerekli olan kurumsal gereksinimleri tasarım
safhasında dikkate alan bir sistemdir. Kurumsal Kaynak Planlama sistemleri bu
değişim senaryosunun doğal bir sonucudur. Yukarıda anlatıldığı şekilde ERP
sistemlerinin kapsam bakımından gelişimi Şekil 1.13’te gösterilmiştir.
34
35. Şekil 1.13 - Kapsam Bakımında ERP’nin Gelişimi (Altınkeser, 1999)
ERP Sistemlerinin ortaya çıkış nedenleri şöyle özetlenebilir.
• Küreselleşme ve uluslar arası rekabet
• Bilgi teknolojisinin sağladığı yeni olanaklar
• Uluslar arası dağıtım zincirlerinin yaygın ve daha etkin kullanılır hale gelmesi
• Çok tesisli organizasyonların iyi idare ve kontrol edilmesi ihtiyacı
• Ürün ve üretim politikalarındaki rekabete bağlı değişmeler
1988 yılında Deoitte & Touch Consulting firmasınca yapılan bir araştırmaya
göre firmaları ERP’ ye geçişte zorlayan etkenler şöyledir.
1. Teknolojik Nedenler :
35
36. a) Dağınık sistemlerin tekrar yerleştirilmesi
b) Bilginin kalitesinin arttırılması
c) Ticari işletmelerin tümleştirilmesi
d) Eski ve modası geçmiş sistemlerin değiştirilmesi
e) Büyümeyi sağlayacak sistemleri elde etmek
2. İşlevsel Nedenler :
a) İş başarımını artırmak
b) Giderleri düşürmek
c) Müşteri memnuniyetini arttırmak
d) Yeni iş stratejilerini geliştirme olanağına kavuşturmak
e) Küresel iş yaşamına uyum sağlamak
Yine bu anket sonucu ERP kullanan firmaların elde ettikleri yararlar şöyle
belirlenmiştir.
1. Stokların azalması
2. Personel azalması
3. Verimliliğin artması
4. Sipariş yönetiminin gelişmesi
5. Satın alma giderlerinin azalması
6. Ödeme yönetiminin gelişmesi
7. Gelirlerin artması
8. Lojistik giderlerin azalması vb. birçok nedenleri bu nedenlere ekleyebiliriz.
Ayrıca Bilgi Sistemleri (BS) alanında dünyadaki sayılı uzmanlardan biri
olarak kabul edilen Tom Davenport (2000) çalışmasında ERP.nin faydalarını şu
şekilde ortaya koymuştur:
İş süreçleri açısından faydaları:
• Arka plandaki (back office) işlemlerin otomasyonu.
36
37. • Fonksiyonel iş süreçleri arasında koordinasyon.
• Yöneticilerin kurumlarında dünya üzerindeki tüm birimlerinde ne olup bittiğini
takip etmelerini sağlayan coğrafi olarak birbirinden uzak birimler arasında
koordinasyon.
• Aynı terime kurumun farklı birimlerinde farklı anlamlar yüklenmesini önleyen
terminoloji birliğinin sağlanması
Teknik açıdan faydaları:
• Bilgi teknolojisi altyapısını anlamayı ve bu yapıda çalışmayı kolaylaştıran tutarlı
uygulama mantığı, tutarlı bilgi ve arayüz.
• Bilgi teknolojisi altyapısını yönetmeyi kolaylaştıran tek bir sistemin varlığı.
(Örneğin, 2000 yılı problemi ve Euro para birimini gibi dönüşüm işlemlerinde
kolaylık.)
• Kullanılabilir bir alternatif olmasına rağmen, pahalı ver riskli bir yol olan kendi
bütünleşik siteminizi kendiniz kurmaktan kurtulmanız.
Ross ve Vitale (2000), yıllık gelirleri 25 ile 125 milyon dolar arasında
değişen 15 firma ile yaptıkları bir anket çalışması sonucunda firmaları ERP
sistemlerini kurmaya götüren sebepler olarak şu maddeleri ortaya koymuşlardır
(Şekil 1.14):
1. Hem eskimiş ve sayıları birbirinden bağımsız olarak çoğalmış sistemleri tek bir
sistem altında toplayacak, hem de 2000 (Y2K) yılı problemine karşı bir katalizör
vazifesi görecek ortak bir platform ihtiyacı.
2. İş süreçlerinde iyileşme beklentisi.
3. İşletme kararlarında iyileşmeyi sağlaması için veriye kolay erişim ihtiyacı.
4. İşletme maliyetlerinde azalma beklentisi.
5. Süreçlerde müşteri katkısının artırılması beklentisi.
6. Stratejik kararların iyileşmesi beklentisi.
37
38. Şekil 1.14 - ERP Kurma Sebeplerinin İlişkisel Gösterimi (Ross ve Vitale, 2000)
Şekil 1.15’te verilen grafikte kurumların ERP kurmaya iten etmenler ve
kurulumun ardından kurumların ERP sisteminden beklentileri yukarıda anlatılanlar
ışığında özetlenmiştir.
38
39. Şekil 1.15 - ERP Kurma Sebepleri ve Beklentiler (Hagman, 2000)
1.8. ERP Sistemlerinin Temel Özellikleri:
ERP yazılımları farklı sektörlerin farklı ihtiyaçlarına uyum sağlayabilecek
seviyede özelleştirilebilirler. Bu sebepten dolayı ERP yazılımları 3 farklı biçimde
ortaya çıkmaktadır:
(1) Yazılımın en kapsamlı ve en genel halidir, pek çok sektörü hedef alır ve
kullanılmadan önce yapılandırılmalıdır.
39
40. (2) Yazılımın kapsamlı halinden önceden yapılandırılmış şablonlar oluşturulur. Bu
şablonlar sektöre ve firma büyüklüğüne göre özelleştirilir.
(3) Yazılım, birinci ve ikinci şekilde yüklendikten sonra firmanın kendi yapısına göre
özelleştirilir.
Sektöre, firma büyüklüğüne ya da firmanın kendisine göre özelleştirilmiş
ERP sistemlerinin genel özelliklerinden bahsetmek anlamlı olmayacağından ancak
bu sitemlerin en kapsamlı ve genel hallerinin ortak özelliklerinden bahsedilebilir.
Buradan hareketle, ERP sistemlerinin tanımlayıcı özellikleri hakkındaki genel kanılar
şu şekilde özetlenebilir (Klaus ve arkadaşları, 2000)
• Tüm sektörleri hedef alan ve kurulumu esnasında özelleştirilebilen standart yazılım
paketidir.
• Diğer paketlere kıyasla özelleştirmeye çok daha müsait yapıya sahiptir. Çünkü,
hedef sektörü tanımlanmamış olan bu standart paketler kurulum esnasında kurumun
özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilmelidirler.
• Bir veri tabanı yönetimi yazılımı, ara katman yazılımı (middleware) ya da bir
işletim sisteminden ziyade ERP bir uygulama yazılımıdır.
• Hem ana verileri hem de iş süreçlerine ait verileri tutan bütünleşik Bir veri
tabanıdır.
• Temel iş süreçleri hakkında çözüm önerileri sunar.
• Birçok kurumsal işlevi desteklemeyi hedeflemesinden dolayı yüksek oranda
işlevsel bir yapıya sahiptir.
• ERP ürün paketleri dünya genelinde, ülkelerden ve bölgelerden bağımsız çözümler
sunmak üzere tasarlanmıştır. ERP paketleri, ülkeden ülkeye farklılık gösteren
muhasebe işlemleri, özel biçimli belgeler oluşturulması (teklifler, faturalar vs) ve
insan kaynakları yönetimi gibi işlevleri ülkesel gereksinimlere uygun bir şekilde
yerine getirirler.
• Temel ERP ürün paketi dünya ölçeğinde kullanımı sağlamaya yeterli işlevselliği
içermesi sayesinde bazı sektörleri değil tüm sektörleri hedefler.
• ERP yazılımlarını diğerlerinden ayıran bir özellik de ERP paketlerinin tedarik
yönetimi, sipariş yönetimi ve ödeme işlemleri gibi, tekrar eden ve sürekli olan iş
süreçlerini destekliyor olmalarıdır. Bu paketler sadece pazarlama, ürün geliştirme ve
40
41. proje yönetimi gibi düşük seviyede yapılandırılmış ve düzensiz olan işlevler üzerinde
yoğunlaşmazlar.
ERP’nin temel teknik özellikleri ise şunlardır:
• Tüm uygulama alanlarında birbiriyle tutarlı grafik arayüzleri.
• Uygulama, veri tabanı ve sunum olmak üzere üç katmandan oluşan bir istemci
sunucu mimarisi.
• İşletim sistemi ve donanımdan bağımsızdır, ERP paketleri Solaris, Windows NT ya
da Linux gibi farklı sistemler üzerine kurulabilir.
• Yönetimin karmaşık olması sadece ERP’nin özelliği olmamakla birlikte, bu
sistemler kadar kritik öneme haiz sistem sayısı azdır.
ERP’nin sayılan bu ortak özellikleri Şekil 1.16’da verilen kavramsal grafikte
görülebilir.
41
42. Şekil 1.16 - ERP Temel Özellikleri - Kavramsal Grafik (Hagman, 2000)
1.9. ERP Uygulamalarının Avantajları:
ERP uygulamalarının bir şirket için oldukça fazla avantajları vardır. ERP
uygulamalarının bazı sonuçları aşağıda verilmiştir (HARWOOD, 2003);
42
43. • Bütün ana iş proseslerini entegre eder,
• Stratejilere uygun bir işletme yönetimi sağlanır,
• Stratejilerin sonuçlarını değerlendirme olanağı oluşur,
• İşletme kaynakları etkin ve verimli kullanılır,
• İşletme fabrikaları arasında malzeme, işçilik, makine, teçhizat, bilgi vb.
üretim ve dağıtım kaynaklarının ortaklaşa ve verimli kullanımı sağlanır,
• Müşteri, dağıtım merkezi, üretim ve tedarikçi arasında yakın işbirliği ve
bilgi iletişim ortamı sağlanır,
• Tek bir noktadan gerekli bilgilere ulaşma imkânı sağlanır,
• Proaktif bir düşünce ile sorunlar önceden görme ve gereken önemleri
zamanında alabilme imkânı sağlanır,
• Herhangi bir noktada alınacak bir kararın işletmenin bütününe olan
etkilerini görme imkânı sağlanır,
• İşletmede kullanılan bir metotta yapılan değişikliğin işletmenin global
performansına etkisini değerlendirme olanağı sağlanır,
• Ara birimlerin gerçekleştirdikleri ve gecikmelere neden olan işlemler yok
edilir,
• Maliyetleri arttıran işlemler yok edilmeye çalışılır,
• Üretim hızı arttırılır,
• Lojistik faaliyetlerde etkinlik ve verimlilik sağlanır,
• Müşteriye verilen güven ile ürün fiyatları yükselir,
• Yeni iş imkânları aranır, aksi takdirde geri çevrilecek işler kabul edilir,
• Servis kalitesi yükseltilir.
1.9. ERP Sistemlerinin Modüler Yapısı:
ERP sistemlerinin en önemli özelliklerinden birisi de modüler bir yapıya
sahip olması ve kurumların, ihtiyaçlarına göre kendilerine uyan modülleri
43
44. bünyelerine monte etmeleridir. Modüller birbirlerinden bağımsız kurulabilseler de
hepsi birbiriyle bütünleşik bir yapı içinde işlevlerini yerine getirirler. Bir modüldeki
veriler diğer bir modül için girdi olarak kullanılabilmektedir.
Şekil 1.17 - ERP Sistemlerinin Modüler Yapısı (Yegül,2002)
Tek bir veritabanı, aşağıdaki alanlarında dahil olduğu çeşitli yazılım
modüllerini bünyesinde barındırabilir (Ersoy, 1998);
• Üretim:
o Mühendislik işlemleri,
o Malzeme listeleme işlemleri,
o Çizelgeleme,
o Kapasite analizi,
o İş akışı yönetimi,
o Kalite kontrol,
o Maliyet yönetimi,
o Üretim işlemleri,
o Üretim projeleri,
44
45. o Üretim akışları.
• Tedarik Zinciri Yönetimi:
o Envanter yönetimi,
o Sipariş girişi,
o Satın alma,
o Ürün yapılandırması,
o Tedarik zinciri planlaması,
o Tedarikçi çizelgeleri.
• Mali Yönetim:
o Genel hesap defteri,
o Nakit yönetimi,
o Nakit çıkışları,
o Nakit girişleri,
o Durağan varlıklar.
• Proje Yönetimi:
o Maliyet hesaplama,
o Listeleme işlemleri,
o Süre ve harcama analizleri,
o Faaliyet yönetimi.
• İnsan Kaynakları Yönetimi:
o İnsan kaynakları,
o Maaş bordroları,
o İşletme içi eğitim,
o Çalışanların çalışma süresi ve devamlılığı,
o Faydalar.
• Müşteri İlişkileri Yönetimi:
o Satış ve pazarlama,
o Komisyonlar,
o Hizmetler,
45
46. o Müşteri sözleşmeleri,
o Yardım hattı desteği.
• Müşteriler, tedarikçiler ve çalışanlar için kişisel ve genel kullanıcı ara
yüzleri
Ayrıca ERP sistemleri genel hatları ile aşağıdaki modüllerden oluşur.
1.10.1. Malzeme Yönetimi Modülü
Malzeme Yönetimi, tanımlanabilir Tesis-Depo, Malzeme Sınıfları, Malzeme
Hareket Tipleri, Stok Tipleri ( Kullanılabilir, Kalite Kontrol, Bloke, Nakil Stok vs.),
Birim Sınıfları ve Birimler ile, mal ve kıymet hareketlerinin, firma disiplinine göre
uyarlama esnekliğinin yanında, Tesis, Depo, Stok Tipi, Hareket Tipi ve Malzeme
Sınıfı seviyelerinde Stok Değerleme ve Parti Takibi yapılabilmesini sağlar. Malzeme
yönetimi muhasebe ile tam entegre çalışabilmektedir.
Malzeme yönetimi modülünde;
• Malzeme ana kayıtları
• Ürün ağaçları
• İş merkezleri
• Rotalar
• Malzeme ihtiyaç planlaması
• Fatura kontrol
• Üretim planlama
• Kalite kontrol gibi işlevler incelenebilir.
1.10.2. Stok Yönetimi Modülü
46
47. Stok yönetimi ve üretim modülü, işletme için satın alınan malzemelerin
depolara girmesinden, müşteriye mamul olarak satılmasına kadar olan, stok ile ilgili
süreçleri kapsar.
Şirketin farklı amaçlarda (ana depo, hurda depo, emanet depo, red depo vb.)
depoları ve depolar arası hiyerarşileri olabilir. Her depo da lokasyon, ranza/göz vb.
nitelikler bazında birbirinden farklı özelliklere sahip olabilir. Tüm bu tanımlamalar,
istenilen esneklikte sistem tarafından yapılabilmektedir. Malzeme ambarında iyi bir
sınıflandırma ve yerleştirme metodolojisi gerekirken, bir adım ötesindeki üretim
siparişleri ve üretim hatlarında sıkı bir endüstri mühendisliği disiplini gerekmektedir.
Ve tüm bunlar aynı sistem üzerinde konuşlandırılmıştır.
Siparişlerinizi FIFO (ilk giren, ilk çıkar) ve LIFO (son giren, ilk çıkar)
mantığına göre takip edebilir ve siparişlerinizin teslimat durum raporlarına anında
ulaşabilirsiniz. Siparişlere göre stok rezerv edebilir ve yeni gelen siparişleri, depo
stok rezerv durumlarına göre net mevcutlar üzerinden değerlendirebilirsiniz. Üretim
planlamadan gelen hammadde talep bilgilerine anında ulaşabilir ve tedarikçilerinize,
satın alma siparişleri verebilirisiniz.
1.10.3. Satın alma Modülü
Satın alma modülü, işletmeye departmanlardan ya da malzeme gereksinim
planlamasından otomasyona dahil olarak gelen taleplerin saptanıp, satıcı firmaya
bildirilmesi, takip edilmesi ve teslim alınması sürecini kapsar. Şirket artık tedarikçi
firmalarla direkt ilişkiye geçmiştir. Bu süreç hem şirketin kendi içindeki prosedürleri,
hem de tedarikçilerle olan otomasyon ve prosedürlerini ciddi bir şekilde
ilgilendirmektedir. ISO’nun (International Standart Organizations) sadece belgeler ve
tedarikçinin malzemesini kontrol edebilme yetkisi ile sınırlandırdığı dış ilişkiler,
artık çok daha derin boyutlardadır. Firmaya sunulan teklif talepleri, firma tarafından
onaylanınca, teklife dönüşmektedir (aradaki zaman farkı firmanın performansını
47
48. ölçer). Firmayla olan sözleşmeler alternatif firma baskısı ve ölçülebilir sözleşme
vadeleriyle daha çok kontrol altına alınmıştır; kotalamaların performansı daha rahat
ölçülmektedir. Ancak artık sadece firmanın değil, şirketteki satın alma personelinin
de sipariş, teklif talebi, malzeme bazındaki performansı ölçülebilir konuma gelmiştir.
Siparişlerinizi FİFO (ilk giren, ilk çıkar) ve LİFO (son giren, ilk çıkar)
mantığına göre takip edebilir ve siparişlerinizin teslimat durum raporlarına anında
ulaşabilirsiniz. Siparişlere göre stok rezerv edebilir ve yeni gelen siparişleri, depo
stok rezerv durumlarına göre net mevcutlar üzerinden değerlendirebilirsiniz. Üretim
planlamadan gelen hammadde talep bilgilerine anında ulaşabilir ve tedarikçilerinize,
satın alma siparişleri verebilirisiniz.
1.10.4. Satış - Dağıtım Modülü
Satış-dağıtım modülü, müşterinin işletmeye olan mamul siparişlerinin alınıp,
üretimden sonra teslimine kadar olan süreci kapsar. Satış-dağıtım bilgi sisteminin
yapısı, şirketlerin iş alanları, bulundukları coğrafi yayılım, ürün çeşitleri vb.
kriterlere göre değişiklik gösterebilirler. Örneğin bir şirket diğerlerinden farklı olarak
fason satışa yönelik bir dağıtım kanalı oluşturmuşken, diğeri sadece toptan satış
yapabilir. Ya da birisi satışlarını satış bürosu-satış grubu detayında takip etmek
isterken, diğeri sadece üretim yeri-bölüm bazında takip etmek isteyebilir. Sistem
kullanıcıya, bu tanımlama esnekliğini gösterir.
Satış dağıtım modülü ile (Canias ERP, 2006);
- Sipariş işlemlerinizi dilediğiniz döviz cinsi ile gerçekleştirebilir, işlem
sırasında aynı ekran üzerinde ürünlere ait stok mevcutlarını, renk/ beden
ve hareket detaylı görebilir, sipariş, stok ve rezerv durumlarını
izleyebilirsiniz.
- Asorti, lot, koli ve takım takibi yapabilirsiniz.
48
49. - Sipariş sırasında, esnek fiyatlandırma sayesinde aktif fiyatın yanı sıra,
müşterilere özel belirlenen fiyat ve ıskontoları da kullanabilirsiniz.
- Üretime giriş, sevkıyat, teslim ve iptal tarihlerini takip edebilirsiniz.
- Avans, onay ve ödeme planı takipleri yapabilir, sipariş üzerine notlar
alabilirsiniz.
- Dilerseniz barkotlu işlem yapabilir ve manüel işlemlerden kaynaklanan
yanlışlıklardan kurtulabilirsiniz.
1.10.5. Finansman Muhasebesi
Finansal bilginin kurum dahilinde kontrolü ve entegrasyonu stratejik karar
süreci için önemlidir. ERP finansman muhasebesi çok uluslu firmaların, dillerin,
kurların, finansal tabloların uluslararası çerçevesi içinde finansal verileri merkezi
takip yeteneğine sahiptir. Örneğin hammaddeler envanterden imalat aşamasına
gönderdiği zaman sistem, miktar değerlerini envanterde sınırlandırır ve aynı anda
bütçedeki envanter hesaplamaları için dolar değerini azaltır. Finansman muhasebe
bölümü uluslararası muhasebe standartları ile genelde uyumludur. Ayrıca birçok
ülkenin yerel kanuni uygulamalarını yerine getirir.
1.10.6. Genel Muhasebe
ERP Genel Muhasebesi finansman muhasebesinde ve stratejik karar alma
sürecinde önemlidir. ERP Lojistik ve diğer muhasebe sistemleri ile aktif entegrasyon
ile finans veri havuzu oluşturarak raporlamaya yardımcı olur. Genel Muhasebe,
muhasebe sisteminin istediği ve gerekli olan bütün işlevleri destekler. Bunlara firma
veya firmalar grubu bazında hesapların grafikleştirilmesi, alt muhasebe
sistemlerindeki değişiklikleri aynı anda güncelleme gibi işlemler dahildir. Genel
muhasebenin gelişmiş şekli olarak Özel Amaç sistemi diğer bölümlerde tanımlı
kullanıcılara detay seviyesinde özel bilgi sağlar. Girilmiş veriminin
49
50. kombinasyonlarını yaratarak veri özetlerini planlama, dağıtım, raporlamada
kullanacak şekilde genelleştirilebilir.
1.10.7. Alacak ve Borç Hesabı
ERP Alacak ve Borç Hesabı, alt muhasebe fonksiyonlarında global iş
ortakları ilişkileriyle ilgili finansal değerlendirmeler sunar. Bu alt muhasebeler Genel
Muhasebe, Satış. Dağıtım ve Malzeme Yönetimi gibi finansal verilerin oluştuğu
birimlerle bütünleşik haldedir. Alacak ve borç işlemleri ile ilişkili prosesler diğer
ERP bölümlerinde yer aldığı otomatik olarak düzenlenir. Bu modül, veri girişinden
ödeme ve banka işlemlerine kadar bütün prosedürler için standart iş kurallarını
kullanır. Alacak ve Borç fonksiyonları internet entegrasyonu, doküman yönetimi
Elektronik Veri Değişimi (EDI) desteğini, nakit yönetim entegrasyonunu esnek
raporlama ve satıcı bilgi sistemlerini kullanır.
1.10.8. Sabit Varlık Yönetimi
ERP Sabit Varlıklar muhasebesi kurumun sabit varlıklarını yönetir. ERP’ nin
genel finansal yapısı içinde gene Muhasebeye sabit varlıklarla ilgili işlemlerin detaylı
dökümünü sağlayan bir sistem olarak çalışır. Yerel kanunlara uygun amortisman
yöntemleri, sabit varlıkların başlangıçtan elden çıkartılana kadar izlenmesi,
amortisman simülasyonları ve faiz hesaplamaları, Proje Yönetimiyle entegrasyon
gibi önemli özellikler içerir. Sabit Varlıklar modülü makine, ekipman, kiralanmış
teçhizatlar, inşa halinde sabit varlıklar için Tesis Bakım Onarım’a rapor verir.
1.10.9. İnsan Kaynakları
50
51. Bu sistem tüm personel yönetim görevlerini kapsayan, proseslerin
basitleşmesine ve hızlanmasına yardımcı olan entegre uygulamaları kullanarak
kurumun insan kaynaklarını planlamak ve yönetmek için çözümler sunar.
Kariyer planlaması İnsan Kaynakları’nın en önemli özelliklerinden birisidir.
Son yıllarda özellikle kurumlaşma sürecini tamamlamış olan büyük grup
şirketlerinde kariyer planlaması önemli ölçüde kullanılır olmuştur. İşe alınan bir
kişinin önüne bir kariyer planı konulmaktadır. Böylece çalışan kendisini nasıl bir
süreç beklediğini önceden kişisel motivasyonunu sağlamaktadır.
Kısımları şunlardır:
- Personel Yönetimi,
- İnsan Kaynakları ana verileri,
- Personel İdaresi,
- Bilgi Sistemleri,
- İşe yerleştirme,
- Dış kaynak kullanımı,
- Seyahat yönetimi,
- Yan ödemeler yönetimi,
- Tazminat yönetimi,
- Organizasyon Yönetimi ,
- Organizasyon yapısı,
- Kariyer ve başarı planlaması,
- Zaman Planlaması,
- Bordro Hesaplamalarıdır.
1.11. Bir ERP Projesi Ne Kadar Sürer?:
51
52. Toplam süre, ERP projenizin kapsamına, şirketinizin büyüklüğüne ve
bugünkü iş yapma pratiklerine göre değişse de kısa değildir. ERP sisteminin
kuruluşu için konuşulan süreler 1ay ile 3 yıl arasında değişebilir. Örneğin küçük bir
firmada belirli bir kısımda çalışacak bir uygulama olabilir veya firma sadece finansal
modülleri kullanıyor olabilir (bu durumda ERP yazılımı pahalı bir muhasebe
programından başka bir şey değildir) veya uygulayan firma o kadar mükemmel bir iş
düzenine sahiptir ki zaten ERP kullanmaya bile ihtiyacı yoktur. ERP uygulaması ile
beraber iş yapma şekliniz de değişecektir ve değişim kolay değildir; bu nedenle proje
uzun sürebilir.
Önemli olan ne kadar süreceği değildir, çünkü ERP uygulaması firmanızın
iyileştirme çalışmalarının bir parçası olmalıdır, iyileştirme çalışmaları hiç bitmez.
Asıl önemlisi bu çalışmayı niçin yaptığınızı iyi anlamanız, hedefe odaklanmanız ve
işinizi geliştirmenizdir.
1.12. ERP Projeleri Nasıl Hayata Geçirilir ?:
Bunun için en çok kullanılan 3 yol vardır.
Big Bang Yaklaşımı: Bu yaklaşımda gereken ön hazırlıktan sonra sistem bir
anda değiştirilir. Bu yaklaşımın riski herkesin bir anda yepyeni bir yazılım ve iş
yapma biçimi ile karşı karşıya kalmasıdır. Firmanın çapı büyük veya hedeflenen
entegrasyon çok geniş ise pek önerilmez.
Kademeli Geçiş: Bu yaklaşım çok sayıda işletmeye sahip olan bir grubun tek
bir biriminde veya sınırlı bir uygulama alanından başlamak olarak
değerlendirilmelidir. Çok sayıda tesis veya işletmesi olan bir grup en istekli ve hazır
52
53. birimle çalışmaya başlayabilir. Olabilecek herhangi bir aksilik merkez sistemi çok
fazla etkilemeyeceği için fazla riski yoktur; ancak toplam geçiş süreci çok uzayabilir.
Bu yöntemin diğer bir uygulanış şekli ise bir şirketin belirli bir noktasından
başlamaktır. Bu yöntemde amaç yazılımı hızla devreye almaktır. Uygulama
başladıktan sonra ise geliştirme ve iyileştirme devam edebilir. Bu yöntemin problemi
ise resmin tamamı görülmeden çalışmaya başlamaktır.
Yeni Sistem Kurulumu: Kurulu olan bilgisayar sistemi firmanın tüm
alanlarını kapsamıyor veya zaten çok yetersiz ise yeni sistem. yaklaşımı kolaylıkla
uygulanabilir. Prensip olarak satın alınan yazılımın sınırları zorlanmadan uygulama
başlar ve uzun bir süre devam eder. Firma uygulama tecrübesini arttırdıkça
uygulamasını detaylandırır.
1.13. ERP’nin Bir Şirket Performansına Etkisi:
Buradaki anahtar nokta entegrasyon ve onun sağladığı imkanlardır.
Örneğin sipariş girişi esnasında depo mevcudu üretilmekte olanlar - müşteriye
ait finansal bilgiler bir arada göründüğünde, satış bölümünün müşteriye vereceği
hizmet hem daha hızlı hem daha kaliteli olacaktır. Bunun yanında çalışanların görev
tanımları da değişmektedir. Böyle bir sistemde satış temsilcisinin tek görevi siparişi
bir kağıda yazmak değil, siparişi tümüyle değerlendirmektir.
53
54. Bölümler arası bilgi akışının hızlanması ile firmanın genel çalışma
hızı artar, gün ve dönem içindeki rapor ve analiz imkanları zenginleşir.
Şekil 1.18 - ERP Yazılımı – Ekip
Entegrasyonu sağlamak söylendiği kadar kolay gerçekleşmez. Sistem içinde
yer alan herkesin doğru zamanda doğru bilgiyi aktarması gerekir. ERP sisteminin en
iyi yanlarından biri oluşan aksiliğin anında herkes tarafından görünebilmesidir, bu
sayede hatanın fazla zaman geçmeden düzeltilmesi sağlanmış olur.
1.14. İşletmeleri ERP’ ye Götüren Zorluklar:
İşletmeleri ERP ye götüren zorlukları şöyle sıralayabiliriz (SAP, CANIAS
ERP eğitim notları) ;
1. Tedarik zincirinin tamamında toplam maliyetlerin düşürülmesi,
2. Üretim süresinin kısaltılması,
3. Stokların minimuma indirilmesi,
4. Ürün çeşitliliğinin artırılması,
5. Ürün kalitesinin yükseltilmesi,
54
55. 6. Daha etkin teslimat sürelerinin elde edilmesi,
7. Müşteriye daha fazla hizmetin sağlanması,
8. Küresel arz, talep ve üretimin daha verimli koordinasyonudur.
1.15. ERP Sisteminin Maliyeti:
Genelde ERP, kurumda iş yapısının değişmesine neden olacağından,
başlangıçta ERP için belirlenmiş bütçe sınırları da aşılmış olur. Bu yüzden ideal
şartlarda uygulanan ERP oldukça pahalıya mal olmaktadır. Yalnızca yazılım yüzbin
dolardan, milyon dolara kadar değişen maliyet getirmektedir. ERP seçiminin
karmaşıklığını bilen pek çok kuruluşun, bu seçim için danışman firma seçmesi
maliyetin daha da artmasına neden olur.
ERP sistemi, bilgisayar donanımı, yazılımı ve bunları kullanmak üzere oluşan
kullanıcı personel ile yürütülmektedir. ERP sistemine geçişte işletmelerin mevcut
bilgi-işlem altyapıları genelde yetersiz kalır. İşletme personelinin eğitimi yeterli
düzeyde ise işletmeye özgü bir yazılım yazılabileceği gibi, dışardan da hazır
yazılımlar satın alınabilir. İşletmeye uygun bir yazılımın sağlanması ERP sistemi
uygulamasının başlıca maliyetlerindendir. Sistemin kuruluş aşamasında işletme
çalışanlarının eğitimi ve gerekli verilerin hazırlanması da maliyetleri oluşturan
kalemler arasında yerini almaktadır. Sonuç olarak ERP sistemi maliyetleri 4 ana
kısımda toplanabilir.
Bunlar ;
1. Donanım Maliyeti,
2. Yazılım Maliyeti,
55
56. 3. Eğitim ve Danışmanlık Maliyeti,
4. Veri Oluşturma Maliyeti ( Ana Üretim Programı verileri, Ürün Ağaçları
verileri, Stok verileri, Maliyet verileri....vb.)dir.
Bunların dışında, ERP’ ye geçiş sürecinde oluşabilecek aksaklıkların
maliyetleri de bu kalemler arasında sayılabilir. ERP, yazılım programlarının maliyeti
çok yüksektir ve bu maliyete rağmen başarı ile sistemi uygulayabilen işletme sayısı
çok azdır. Bununda nedeni işletmelerin kendi sistemlerini yeterince analiz etmeden
sisteme geçmeye karar vermeleridir. Seçilen bir yazılımın işletme kültürüne uyum
sağlaması gerekmektedir aksi halde başarılı bir uygulama yapılamaz. Bu da ERP’ nin
görünmeyen maliyetidir.
1.16. ERP Yazılımı Seçim Kriterleri:
Bir kurumsal sistem olan ERP'nin satın alınması, kurum içinde bir ERP
projesi açılması eskiden de zor bir işti, fakat artık iyice zorlaşmıştır. 1990'ların
ortalarına kadar, bir kurum içindeki temel iş fonksiyonları olan, finans, insan
kaynakları, üretim, satış ve dağıtım gibi işlevleri tümleştirerek, kurum içindeki temel
bazı gereksinimleri sağlayan ERP sistemleri, günümüzde, yukarıda belirtilen
işlevlerin yanına gelen e-ticaret, portal'ler, CRM (Customer Relationship
Management) Müşteri İlişkileri Yönetimi, BI (Business Intelligence) İşletme Zekası,
Web temelli kendi kendine hizmet, Internet tabanlı satın alma, APS ( Advanced
Planning & Scheduling)İleri Planlama ve Çizelgeleme gibi yeni uygulamalarla daha
da genişlemiştir (GÜNER vd. , 2002).
56
57. Bir işletme ERP uygulamasına geçmeden önce aşağıdaki sorulara cevap
bulmalıdır:
• ERP işletmeye ne getirecek, hangi sorunlarını nasıl çözecektir? Ne gibi yarar
ve avantajlar sağlayacaktır?
• Toplam maliyeti, bu yarar ve avantajlara karşı makul ve kabul edilebilir
olacak mıdır? Ne kadar sürede, nasıl kendini amorti edecektir?
• Fiziki ve bilgi sistemleri olarak işletmedeki alt yapı ERP’ e hazır mıdır?
• ERP sistemini kullanabilecek yeterli miktarda eğitimli insan işletmede
mevcut mu?
• ERP sisteminin getireceği yeni bir çalışma kültürü işletmeyi ne derece de
etkileyecek? (GÜNER vd. , 2002).
Bu sorulara verilen yanıtlar sonucunda eğer işletme, ERP yatırımını gerekli
görüyor ise yazılım seçim aşamasına geçebilir. Bu aşama işletmeler açısından çok
önemlidir. Çünkü çok pahalı bir yatırım olan ERP’ den fayda sağlayabilmek
işletmenin ihtiyaçlarına cevap veren, işletme yapısına ve kültürüne uygun ayrıca
işletmedeki değişikliklere uyum sağlayabilen bir paket programın seçilmesine
bağlıdır. ERP yazılımı seçim kriterlerini 6 adet ana kriterde özetlenebilir.
1. İhtiyaca Uygunluk – Fonksiyonalite,
2. Organizasyona Uygunluk – Tasarım,
3. Dokümantasyon ve Destek,
4. Teknik Kriterler,
5. Güvenilirlik – Kanıtlanmışlık,
6. Metodoloji ve Danışmanlık,
57
58. 1.16.1. İhtiyaca Uygunluk – Fonksiyonalite
Şirketlerin, seçim sürecine girmeden önce olabildiğince detaylı bir ihtiyaç
analizi yapmaları veya yaptırmaları gereklidir. Bu analiz sırasında dikkat edilmesi
gereken konular şunlardır:
Sektörel Çözüm Yaklaşımı: Yazılımın ve arkasındaki şirket bilinirliğinin
işletmeye özel bir yaklaşımı olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fonksiyonalite Yeterliliği: Yazılımın, işletmenin iş ihtiyaçlarını karşılayacak
fonksiyonlarının olup olmadığı incelenmelidir.
Sürekli Gelişim: Son derece somut olarak gelecek 3 ay içinde hangi
versiyonun, hangi yeniliklerle geleceği belirtilmelidir. Bu konuda ana şirketin resmi
duyuruları talep edilmeli, şayet gelecek fonksiyonalite seçim kararında belirleyici ise,
kontratta yazılı olarak ifade edilmelidir.
Ek Fonksiyonalite: Yazılımın, işletmenin ihtiyaç duyduğu veya gelecekteki
gerekli olabilecek standart ERP sistemi içinde olmayan ek çözümler (sonlu kapasite
planlama, tedarik zinciri, muhtelif özelliklerdeki ürün konfigüratörleri, karar destek
sistemleri, hazır barcode interfaceileri vb.) sistemle entegre çalışır şekilde olup
olmadığı araştırılmalıdır.
Kendi İçinde Entegre mi? : İhtiyaç duyulan modüller arasında tam bir
entegrasyon var mı? Örneğin proses tarzıyla imalat yapan fabrikaların çoğunda
imalatın belirli bir bölümünün discrete tarzıyla yürütülmesi gerekir. Yazılımın
process modülü ile discrete üretim fonksiyonalitesi arasında tam bir entegrasyon olup
olmadığı test edilmelidir.
1.16.2. Organizasyona Uygunluk - Tasarım
58
59. Yazılım tasarımının şirketin insan kaynakları ve organizasyon yapısına
uyumlu olup olmadığı incelenmelidir. Hiyerarşik düzen içinde 5000 kullanıcının
gerektirdiği iş bölümüne göre tasarlanarak işi dağıtma esasına göre yapılandırılmış,
dağıtık aktivitelerdeki adım sayısını azaltma özelliği bulunmayan yazılım 50
kullanıcıyla pratik olarak çalıştırılamaz. Bu açıdan irdelenmesi gereken konular
şunlardır;
Mevcut İnsan Kaynaklarına Uygulanabilir mi? : Bazı yazılımları
uygulayabilmek için işletmenin kalabalık uzman kadrosunun tam zamanlı olarak
uzun bir zaman projede çalışması gerekir. Bu bakımdan ERP yazılımlarının, bitmiş
proje referanslarındaki uygulama sürelerini ve çalışan kadroları incelenmelidir.
Mevcut Organizasyonel Yapı İçinde Çalışılabilir mi? : Yazılım, işletme
için mevcut organizasyonel yapısı ve insan kaynaklarıyla, işleri güçleştirmek yerine
kolaylaştırarak çalışma yapılabilir mi? Yazılım kullanılarak yürütülen günlük işlerin
çok sayıda adımlarla mı, yoksa bütünleştirilmiş az sayıda adımlarla mı
yürütüleceğine dikkat edilmelidir. İşletme personelinin, işlerini yerine getirirken
harcayacağı zaman hesaplanmalıdır.
Yazılımda Fonksiyonalite Derinliği Var mı? : Yazılımın fonksiyonalitesi
yatay olarak mı tasarlanmış, yoksa basitten karmaşığa doğru bir derinlik yaratılmış
araştırılmalıdır.
1.16.3. Dokümantasyon Ve Destek
İyi ve Yeterli Dokümante Edilmiş mi? : Hem soft hem de basılı olarak tüm
fonksiyonaliteye ait yeni doküman mevcut mu? Dokümanlarda işletmenin istediği
konu kolayca bulunabiliyor mu? Dili anlaşılır mı? Yeterince örnek var mı? Eğitim
dokümanları yeterli ve doğru versiyon için mi? İncelenmelidir?
Her Versiyon için Dokümante Edilmiş mi? : Yazılım firmaları ortalama 3 –
4 ayda bir yeni versiyon çıkartırlar. Her gelen versiyon ile aynı yeni versiyona ait 3 –
59
60. 5 sayfalık broşür değil full dokümantasyon geliyor mu? Son iki versiyona ait
dokümanların varlığı kontrol edilmelidir.
WEB Üzerinde Birden Fazla Versiyon İçin Full Dokümantasyon Var mı?:
İnternet üzerinden her türlü dokümana ulaşma imkânı sunuluyor mu? Denenmelidir.
WEB Üzerinde Etkin Know-Ledgebase, Search, Support İmkânları Var mı? :
Problemler ve çözümleri internetten taranılabiliyor mu? Belirli programlara ait
problemlerin yanı sıra işletmenin karşılaşabileceği değişik işleri yazılım kullanılarak
nasıl yapılabileceği hakkında bilgiler sunuluyor mu? Denenmelidir.
Gerçek Global Destek Var mı? : ERP sağlayıcılar sunumlarında Dünya’nın
muhtelif noktalarındaki destek merkezlerinden söz ederler. İşletmenin en az iki
merkeze ulaşılarak destek alınabilirliği test edilmelidir.
Etkin Destek Var mı ? : Bildirilen problemler tatmin edici bir şekilde ne kadar
sürede çözülüyor? İşletmenin seçeceği 1 – 2 müşteriden problem bildirme ve çözüm
tarihçesi talep edilmelidir.
1.16.4. Teknik Kriterler
Bu kriterler, seçim sürecinde en az akla gelen fakat en önemli kriterledir.
Bunlar;
Veritabanı Yapısı Anlaşılır ve Açık mı? : Yazılımın görünmeyen tarafındaki
veritabanı hayal edilemeyecek kadar kritiktir. Hakim olunamayan veri tabanı
ortamında bilgi transferi bile yapılamaz.
Veritabanı Dokümante Edilmiş mi? : Veritabanındaki tüm tablolar, ilişkiler,
indeksler, sahalar dokümante edilmiş mi? Hangi bilginin hangi tabloda olduğu,
60
61. bilgilerin özellikleri ve formdaki “ label “ ları ile birlikte kolayca görülebiliyor mu?
Dokümanlarda bir önceki versiyon ile yeni sürüm arasındaki farklar belirtilmiş mi ?
Bugünün Teknolojisine Uygun ve Standart Programlama Araçları
Kullanılıyor mu? : Her projede mutlaka az ya da çok bir takım özelleştirmeler ve
modifikasyonlar yapmak gerekir. Yazılımın programlama araçlarının standartlığı ve
teknolojisi son derece önemlidir.
Kaynak Koda Dokunmadan Yeni Rapor Hazırlanıyor mu ? : Yazılım, kaynak
koda dokunmadan kolayca birden fazla tablodan ilişkiler yaratarak yeni raporlar
alınabilmesini standart bir özellik olarak sağlıyor mu ? Yeni raporlara mutlaka
ihtiyaç olunacağından bu özelliğin gösterilmesi talep edilmelidir.
Kaynak Koda Dokunmadan Yeni Bilgi Görüntüleme Programları
Yaratılabiliyor mu? : Her projede yazılımın standart bilgi görüntüleme programları
dışında ek programlara ihtiyaç vardır. Bunlara genellikle, özetlenmiş, birden çok
tablodan bilgi olarak günlük çalışmayı daha pratik hale getirmek için ihtiyaç
duyurulur. Kaynak koda dokunmadan çok kısa sürede bu tür programlar yaratılıp,
kullanıcıların hizmetine verilip verilemeyeceği test edilmelidir.
Veri Aktarım İmkânları Yeterli mi? : Başlıca sistemlerden bilgi aktarım
esnasında sistemin veri kontrolü yapacağı şekilde mantıksal bir bütünlük içinde veri
aktarım imkânları var mı? Her türlü bilgi için bu kolaylıkla iletişim sağlanabiliyor
mu? Bu belirtilen sorular araştırılmalıdır çünkü sadece tablodan tabloya veri aktarım
imkânı ERP sisteminin bütünü için yeterli değildir.
1.16.5. Güvenirlilik Ve Kanıtlanmışlık:
Her yazılımda bir takım hataların ( bug ) olması doğaldır. Ancak seçilecek
olan sistem içinde bu hataların sayısı 10’dan fazla mı? Yoksa 100’lere mi varıyor?
Araştırılmalıdır. Ayrıca hataların düzeltmek için gönderilen yeni uygulamalarda yeni
hatayla mı karşılaşılacak incelenmelidir.
61
62. Proje esnasında ortaya çıkan her hata için bazen günlerce hatta haftalarca
çözüm bekleneceği unutulmamalıdır. Bu konu ile ilgili karşılaşılabilecek sorunlar
referanslardan tüm açıklığı ile öğrenmenin bir yolu bulunmalıdır. Projesi bitmiş ya
da sona çok yaklaşmış referanslardan araştırılmalıdır. Ayrıca sisteme tam anlamıyla
geçmeden önce üste para verilerek prototip test edici ve bug bulucu sistemlerden
yaralanılmalıdır.
1.16.6. Metodoloji Ve Danışmanlık:
Projede uygulanacak metodoloji çok iyi irdelenmelidir. Metodoloji, her
adımda neyin nasıl yapılacağını göstermelidir. Bugün bazı metodolojilerin proje
yürütmek için değil, satış öncesi sunuş için olduğu bilinmektedir. Bunun için
yapılması gereken araştırmalar şunlardır;
Katma Değer Yaratmayan Aktivitelerden Arınmış mı?: Metodolojide sunulan
her adım teker teker incelenmeli, nasıl, ne kadar zamanda ve ne gibi kaynaklarla
yürütüleceği, sonucunun ne olacağı sorgulanmalıdır.
Sonuca Yönelik mi? : Her adımın, projenin başarısına nasıl bir katkıda
bulunacağı incelenmelidir.
Nasıl Yapılacağının Tarifi Var mı? : Ne yapılacağını söylemek kolaydır.
Nasıl yapılacağı da belirtilmiş mi? araştırılmalıdır.
Başarısı ve Hızı Kanıtlanmış mı? : Aynı metodoloji, başka projelerde
uygulanmış, hızı ve başarısı kanıtlanmış mı? Referanslardan bizzat detaylı olarak
incelenmelidir.
62
63. İş ihtiyaçları Önde Tutuluyor mu? : Metodolojinin değişimi gerçekleştiren
bir yaklaşımı var mı? Bu konudaki gerçekler, pazarlama materyallerinden ayırt
edilmelidir.
Danışmalık Kalitesi Yeterli mi? : Danışmanlık verecek kişilerle tanışılmalıdır.
Endüstri ve sektör tecrübeleri ve ürün bilgileri test edilmeli, çalıştıkları başka
projelerden referans alınmalıdır. Ayrıca verilen sözler kontrat ile garanti altına
alınmalıdır.
Yukarıda bahsedilenlerin yanında seçilecek olan yazılımın yerli muhasebe
mevzuatına uygun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Görüldüğü gibi bir yazılıma karar vermek için göz önünde bulundurulması
gereken kriterler oldukça fazladır. Seçim kriterleri aslında işletmenin gereksinim
analizidir. İşletme, bugünkü ve gelecekteki gereksinimleri doğrultusunda yukarıda
sayılan kriterleri azaltabilir veya çoğaltabilir. Kriter sayıları arttıkça seçim
zorlaşacaktır. Bu konuda ERP paketinde aranan özelliklere önem derecesi verilir ve
alternatif yazılımlar için puan verilerek ağırlıklı toplam puanı hesaplanır. Bunun yanı
sıra yazılım maliyetleri de dikkate alınarak seçim kararı verilmeye çalışılır. Ya da
karar destek sistemlerinde bir araç olarak kullanılan bir uzman desteği ile daha etkin
karar verilmesi sağlanabilir.
ERP sisteminin değerlendirilmesi önemli olup, genelde seçim hataları
yapılmaktadır. Alternatif ERP sistemlerinin pahalı olması ve uyarlamanın zaman
alması nedenleri ile hatalı seçimin maliyetleri yüksektir.
63
64. Seçim komitesinde bulunanların yeterli birikime sahip olmaması, seçimin
uzamasına ve hatalı kararların alınmasına yol açmaktadır. Seçim sürecinde firmanın
ihtiyaçlarının analiz edilmesi, firmanın ne istediğini bilen duruma gelmesi uyarlama
aşamasında önemli zaman kazancı sağlayacaktır.
Yukarıdaki ERP yazılımı seçim kriterlerinden başka Yegül, M. ve Toklu, B.
tarafından yapılan Türkiye’de ERP uygulamaları araştırmasına göre, ERP seçim
kriterleri önem sırasına göre aşağıda verilmiştir.
Sıra Etmen
1 Maliyet
2 Satış sonrası destek
3 Satıcının pazardaki durumu
4 Yazılım konusunda tecrübeli danışman firma ve işgücünün varlığı
5 Yazılımın esnekliği ve adapte edilebilirliği
6 Yeniliklere ve gelişime açık olması
7 İşletim sisteminden bağımsız oluşu
8 Yazılımın süreç iyileştirmeye olan katkısı
9 Uluslar arası destek sağlaması ( para birimi gibi)
10 Türkçe ara yüz
11 Müşteri ve tedarikçilerin ihtiyaçları
12 Kurumsal esnekliğe müsaade etmesi
13 Kurulumun ne kadar süreceği
14 Müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik katkısı
15 Web tabanlı uygulama desteği
16 E- ticaret desteği
Tablo 1.2. Yazılım seçiminde etmenler (önem sırasına göre)
1.17. ERP’yi Başarılı Kullanamayan Firmaların Başarısızlık Nedenleri:
64