SlideShare una empresa de Scribd logo
1 de 8
Descargar para leer sin conexión
AAAAhhhhmmmmeeeetttt BBBBeeeeyyyy’’’’iiiinnnn TTTTuuuuhhhhaaaaffff HHHHiiiikkkkââââyyyyeeeessssiiii 
Ahmet Beyin tüm dikkati, gazetenin her cumartesi verdigi bulmaca ekindeydi. Iki 
dakikadır cevabını düsündügü sorunun cevabını bulunca çok heyecanlandı, 30 dk’lık 
bulmacayı tam zamanında bitirecekti, saatine baktı 11.20’yi gösteriyordu. Cevabı bir an 
önce yazmak için hızla gazeteye yönelince elindeki kalem birden kaydı ve yere düstü. 
Ahmet Bey hızla egilip kalemi almak isterken öylece kalakaldı. Bir anda beline çok 
siddetli bir agrı saplandı, o an ne bulmacanın ne buldugu cevabın bir önemi kalmamıstı. 
Tıpkı kapısı zorlanmıs bir arabanın, kkkkuuuullllaaaakkkkllllaaaarrrrıııı ssssaaaaggggıııırrrr eeeeddddeeeennnn aaaallllaaaarrrrmmmm uuuuyyyyaaaarrrrııııssssıııı gibi ssssiiiiddddddddeeeettttlllliiii 
bbbbiiiirrrr bbbbeeeellll aaaaggggrrrrııııssssıııı tüm zihnini esir almıstı. 
Esine seslendi,”Hanım yardım et dogrulamıyorum, belim çok agrıyor” 
Seslenisi duyan evin hanımı, panik içinde koltukta öne egilmis sekilde öylece 
duran esine yöneldi, kolundan tutarak esinin yavas yavas dogrulmasına yardım etti. 
Agrı olanca siddetiyle devam ediyordu.
Kalemi almak için egildigi an ile dogruldugu an arasında geçen iki dakikalık süre 
zarfında aklından sunları geçirdi. 
Bu agrı da nereden çıktı simdi? 
Belim mi kaydı yoksa? 
Kaç gün rapor almam gerek? 
Ameliyat olmam gerekecek mi ? 
Ameliyat olursam bir süre ise gidemem, offf… 
Biraz kendine gelince, her zaman gittikleri hastaneyi arayıp acil randevu aldılar. 
Ahmet beyi siddeyli bel agrısı nedeniyle muayene dahi edemeyip MR çekilmesini 
isteyen doktor, bir dizi tahlil ve testten sonra bel bölgesinde ciddi bir fıtık oldugunu 
söyleyip, MR üzerinde fıtıgı gösterip, cerrahi konusunda uzman baska bir hekimle 
görüsmesini önerdi. O an basından asagı kaynar sular bosandı Ahmet Bey’in, 
endiseleri haklı mı çıkacaktı yoksa?
Doktorun Ahmet Bey’e gösterdigi fıtıgı resmeden MR DDDoookkktttooorrruuunnn AAAhhhmmmeeettt BBBeeeyyy’’’eee gggööösssttteeerrrdddiiigggiii fffıııtttıııgggııı rrreeesssmmmeeedddeeennn MMMRRR ggggöööörrrrüüüünnnnttttüüüüssssüüüü ssssööööyyyylllleeeeyyyyddddiiii.... 
Doktorun kapısından bası önde, eli belinde yavas yavas çıkarken, beyazlar içinde 
yaslıca bir adam yavasça yanına yaklastı. 
-Ahmet Bey, belinizdeki agrıyı çok kısa sürede sona erdirebilecek fakat size 
inanması güç görünecek bir önerim var” dedi ve devam etti adam “Sizi bir zaman 
makinesine bindirip cumartesi günü bulmaca çözüdügünüz saatlere gönderecegim. 
Kalem elinizden yine düsecek ama bu kez kalemi hızla degil yavaçsa egilip alacaksınız, 
sakince dogrulacaksınız, sizden tek ricam bu” dedi.
Beyazlar içindeki adamın tuhaf bir ikna ediciligi vardı, söylediklerinin saçma 
oldugunu adı gibi bilse de bu saçmalıga inanmak istiyordu. 
Aklından sunlar geçiyordu. 
Adımı nereden biliyor, bu adam? 
Zaman Makinesi mi, kamera sakası olmalı? 
Doktor sende bel fıtıgı var dedi, zaman makinesi ile gitsem de fıtık orda olmayacak mı ? 
Bel fıtıgı olan birisiyim artık, bu adama mı yoksa bir cerraha mı ihtiyacım var? 
Yankesici olmasın? 
Beyazlar içindeki adam sakince devam etti: 
“Evim suracıkta, zaman makinesi çalısma odamda kurulu, tek yapacagımız sizi 
esinizle koltuga oturtup gitmek istedigin tarihi ve saati ekrana yazmak.” 
Bir an esiyle göz göze geldiler, peki hadi gidelim o halde dedigini duyar gibi oldu.
Eli belinde zaman makinesinin koltuguna yavasça oturdu, ekrana tarihi ve saat olarak 
11.19’u yazdı, bel agrısının bir simsek gibi saplandıgı o anı nasıl unutabilirdi ? Durdu ” 
yok yok” dedi “11.18 yazalım garanti olsun.” Beyazlar içindeki adam ilginç cihazın 
kapısını kapattı ve gülümseyerek el salladı beli agrıyan Ahmet Bey ve esin 
Büyük bir ugultu duyuldu ve bir anda kendini odasında soruları çözmek için ugras 
verirken buldu. Hiçbir sey hatırlamıyor üstelik bası çok kötü agrıyordu. Kulagında 
“kalemi hızla degil yavaçsa egilip alacaksınız, sakince dogrulacaksınız, sizden tek 
ricam bu” gibi o an için anlamsız bir cümle çınlıyordu. 
Neyse dedi bulmacasına döndü. 
Bulmacanın son sorusuna gelmisti saatine baktı 11.18, sorunun cevabı dilinin ucunda 
ama bir türlü gelmiyordu. Düsünmeye basladı, bulacaktı, bulmalıydı…devam etti. Iki 
dakikadır cevabını düsündügü sorunun cevabını bulunca çok heyecanlandı, 30 dk’lık 
bulmacayı tam zamında bitirecekti, saatine baktı 11.20’yi gösteriyordu.
Cevabı bir an önce yazmak için hızla gazeteye yönelince elindeki kalem kaydı ve 
yere düstü, bir an zihninde yankılanan o cümle anlam buldu; “kalemi hızla degil 
yavaçsa egilip alacaksınız, sakince dogrulacaksınız, sizden tek ricam bu” 
Kalemin düstügü yere baktı, rahatça egilebilmek için koltuktan biraz öne dogru 
kaykıldı ve bulmacayı üzerine koydugu sehpayı biraz öteye dogru itti, yavasça egilip 
kalemi aldı, sonrada usulca dogruldu. 
Cevabı hızla yazdı saatine baktı saat 11.21’di, bulmacayı bir dakika gecikme ile 31 
dakikada tamamlayabilmisti. Yerinden kalktı biraz balkona çıkıp hava alsa iyi olurdu, 
gözü bir an salonun bas kösesinde duran televizyona takıldı. 
Televizyonda beyazlar içinde bir adam Bel Agrısıyla ilgili birseyler söylüyordu bir 
an duraksadı, adamın ilginç bir ifadesi vardı dur bakalım neler söylüyor diye izlemeye 
koyuldu.
Adam: 
“Bel agrısının ancak %3-5’i tümör,kanser, kırık gibi ciddi nedenlerden kaynaklanır 
gerisi basit mekanik problemlerdir ve en gelismis görüntüleme tekniklerine ragmen 
pek çok hastada bel agrısının nedeni bulunamamaktadır, çünkü agrı çogu kez belde 
degil beynin içindedir”. 
Adamın sözleri ilgisini çekti, “Agrı beynin içinde mi ? diye tekrarladı kendi 
kendine. Bu düsünceler içindeyken çalan telefon ile irkildi. Telefonun ucundaki tıp 
fakültesinde okuyan kızıydı,”Baba bir arkadasımın tez çalısması için bel agrısı sikayeti 
olmayan kisilerin MR’larının çekilmesi gerekiyor, bu çalısmaya gönüllü olarak katılır 
mısın ? dedi kızı. Tabii neden olmasın cevabını alan kızı tesekkür ederek telefonu 
kapattı.
Sonraki gün kendisine söylenen adrese giderek MR çektirdi. MR’ı yorumlayan 
doktor; 
-“Beliniz agrıyor mu?” 
-”Yoo, neden sordunuz doktor bey ?” 
-“Bu çalısmaya bildigim kadarıyla “beli agrımayan kisiler” katılıyordu onu teyit etmek 
istedim, tesekkür ederim” dedi doktor. 
Ahmet beyin tez çalısması için çekilmis MR görüntüsü, dosyasındaki yerini aldı. 
Fzt. Murat Dalkılınç,2009

Más contenido relacionado

Más de MURAT DALKILINC

Eksentrik Egzersiz ve Fleksibilite
Eksentrik Egzersiz ve FleksibiliteEksentrik Egzersiz ve Fleksibilite
Eksentrik Egzersiz ve FleksibiliteMURAT DALKILINC
 
Adam Meakins Shoulder Exam
Adam Meakins Shoulder ExamAdam Meakins Shoulder Exam
Adam Meakins Shoulder ExamMURAT DALKILINC
 
Bel fıtığında spontane geri çekilme
Bel fıtığında spontane geri çekilmeBel fıtığında spontane geri çekilme
Bel fıtığında spontane geri çekilmeMURAT DALKILINC
 
Fizyoterapistler ve Yurtdışı Olanakları
Fizyoterapistler ve Yurtdışı OlanaklarıFizyoterapistler ve Yurtdışı Olanakları
Fizyoterapistler ve Yurtdışı OlanaklarıMURAT DALKILINC
 
Nöromuskuloskeletal Değerlendirme ve Muayene
Nöromuskuloskeletal Değerlendirme ve MuayeneNöromuskuloskeletal Değerlendirme ve Muayene
Nöromuskuloskeletal Değerlendirme ve MuayeneMURAT DALKILINC
 

Más de MURAT DALKILINC (7)

Eksentrik Egzersiz ve Fleksibilite
Eksentrik Egzersiz ve FleksibiliteEksentrik Egzersiz ve Fleksibilite
Eksentrik Egzersiz ve Fleksibilite
 
Adam Meakins Shoulder Exam
Adam Meakins Shoulder ExamAdam Meakins Shoulder Exam
Adam Meakins Shoulder Exam
 
Bel fıtığında spontane geri çekilme
Bel fıtığında spontane geri çekilmeBel fıtığında spontane geri çekilme
Bel fıtığında spontane geri çekilme
 
Fizyoterapistler ve Yurtdışı Olanakları
Fizyoterapistler ve Yurtdışı OlanaklarıFizyoterapistler ve Yurtdışı Olanakları
Fizyoterapistler ve Yurtdışı Olanakları
 
Dermatomlar
DermatomlarDermatomlar
Dermatomlar
 
Nöromuskuloskeletal Değerlendirme ve Muayene
Nöromuskuloskeletal Değerlendirme ve MuayeneNöromuskuloskeletal Değerlendirme ve Muayene
Nöromuskuloskeletal Değerlendirme ve Muayene
 
Spastisite&NMES
Spastisite&NMESSpastisite&NMES
Spastisite&NMES
 

Bel ağrısı ile ilgili kısa bir hikaye

  • 1. AAAAhhhhmmmmeeeetttt BBBBeeeeyyyy’’’’iiiinnnn TTTTuuuuhhhhaaaaffff HHHHiiiikkkkââââyyyyeeeessssiiii Ahmet Beyin tüm dikkati, gazetenin her cumartesi verdigi bulmaca ekindeydi. Iki dakikadır cevabını düsündügü sorunun cevabını bulunca çok heyecanlandı, 30 dk’lık bulmacayı tam zamanında bitirecekti, saatine baktı 11.20’yi gösteriyordu. Cevabı bir an önce yazmak için hızla gazeteye yönelince elindeki kalem birden kaydı ve yere düstü. Ahmet Bey hızla egilip kalemi almak isterken öylece kalakaldı. Bir anda beline çok siddetli bir agrı saplandı, o an ne bulmacanın ne buldugu cevabın bir önemi kalmamıstı. Tıpkı kapısı zorlanmıs bir arabanın, kkkkuuuullllaaaakkkkllllaaaarrrrıııı ssssaaaaggggıııırrrr eeeeddddeeeennnn aaaallllaaaarrrrmmmm uuuuyyyyaaaarrrrııııssssıııı gibi ssssiiiiddddddddeeeettttlllliiii bbbbiiiirrrr bbbbeeeellll aaaaggggrrrrııııssssıııı tüm zihnini esir almıstı. Esine seslendi,”Hanım yardım et dogrulamıyorum, belim çok agrıyor” Seslenisi duyan evin hanımı, panik içinde koltukta öne egilmis sekilde öylece duran esine yöneldi, kolundan tutarak esinin yavas yavas dogrulmasına yardım etti. Agrı olanca siddetiyle devam ediyordu.
  • 2. Kalemi almak için egildigi an ile dogruldugu an arasında geçen iki dakikalık süre zarfında aklından sunları geçirdi. Bu agrı da nereden çıktı simdi? Belim mi kaydı yoksa? Kaç gün rapor almam gerek? Ameliyat olmam gerekecek mi ? Ameliyat olursam bir süre ise gidemem, offf… Biraz kendine gelince, her zaman gittikleri hastaneyi arayıp acil randevu aldılar. Ahmet beyi siddeyli bel agrısı nedeniyle muayene dahi edemeyip MR çekilmesini isteyen doktor, bir dizi tahlil ve testten sonra bel bölgesinde ciddi bir fıtık oldugunu söyleyip, MR üzerinde fıtıgı gösterip, cerrahi konusunda uzman baska bir hekimle görüsmesini önerdi. O an basından asagı kaynar sular bosandı Ahmet Bey’in, endiseleri haklı mı çıkacaktı yoksa?
  • 3. Doktorun Ahmet Bey’e gösterdigi fıtıgı resmeden MR DDDoookkktttooorrruuunnn AAAhhhmmmeeettt BBBeeeyyy’’’eee gggööösssttteeerrrdddiiigggiii fffıııtttıııgggııı rrreeesssmmmeeedddeeennn MMMRRR ggggöööörrrrüüüünnnnttttüüüüssssüüüü ssssööööyyyylllleeeeyyyyddddiiii.... Doktorun kapısından bası önde, eli belinde yavas yavas çıkarken, beyazlar içinde yaslıca bir adam yavasça yanına yaklastı. -Ahmet Bey, belinizdeki agrıyı çok kısa sürede sona erdirebilecek fakat size inanması güç görünecek bir önerim var” dedi ve devam etti adam “Sizi bir zaman makinesine bindirip cumartesi günü bulmaca çözüdügünüz saatlere gönderecegim. Kalem elinizden yine düsecek ama bu kez kalemi hızla degil yavaçsa egilip alacaksınız, sakince dogrulacaksınız, sizden tek ricam bu” dedi.
  • 4. Beyazlar içindeki adamın tuhaf bir ikna ediciligi vardı, söylediklerinin saçma oldugunu adı gibi bilse de bu saçmalıga inanmak istiyordu. Aklından sunlar geçiyordu. Adımı nereden biliyor, bu adam? Zaman Makinesi mi, kamera sakası olmalı? Doktor sende bel fıtıgı var dedi, zaman makinesi ile gitsem de fıtık orda olmayacak mı ? Bel fıtıgı olan birisiyim artık, bu adama mı yoksa bir cerraha mı ihtiyacım var? Yankesici olmasın? Beyazlar içindeki adam sakince devam etti: “Evim suracıkta, zaman makinesi çalısma odamda kurulu, tek yapacagımız sizi esinizle koltuga oturtup gitmek istedigin tarihi ve saati ekrana yazmak.” Bir an esiyle göz göze geldiler, peki hadi gidelim o halde dedigini duyar gibi oldu.
  • 5. Eli belinde zaman makinesinin koltuguna yavasça oturdu, ekrana tarihi ve saat olarak 11.19’u yazdı, bel agrısının bir simsek gibi saplandıgı o anı nasıl unutabilirdi ? Durdu ” yok yok” dedi “11.18 yazalım garanti olsun.” Beyazlar içindeki adam ilginç cihazın kapısını kapattı ve gülümseyerek el salladı beli agrıyan Ahmet Bey ve esin Büyük bir ugultu duyuldu ve bir anda kendini odasında soruları çözmek için ugras verirken buldu. Hiçbir sey hatırlamıyor üstelik bası çok kötü agrıyordu. Kulagında “kalemi hızla degil yavaçsa egilip alacaksınız, sakince dogrulacaksınız, sizden tek ricam bu” gibi o an için anlamsız bir cümle çınlıyordu. Neyse dedi bulmacasına döndü. Bulmacanın son sorusuna gelmisti saatine baktı 11.18, sorunun cevabı dilinin ucunda ama bir türlü gelmiyordu. Düsünmeye basladı, bulacaktı, bulmalıydı…devam etti. Iki dakikadır cevabını düsündügü sorunun cevabını bulunca çok heyecanlandı, 30 dk’lık bulmacayı tam zamında bitirecekti, saatine baktı 11.20’yi gösteriyordu.
  • 6. Cevabı bir an önce yazmak için hızla gazeteye yönelince elindeki kalem kaydı ve yere düstü, bir an zihninde yankılanan o cümle anlam buldu; “kalemi hızla degil yavaçsa egilip alacaksınız, sakince dogrulacaksınız, sizden tek ricam bu” Kalemin düstügü yere baktı, rahatça egilebilmek için koltuktan biraz öne dogru kaykıldı ve bulmacayı üzerine koydugu sehpayı biraz öteye dogru itti, yavasça egilip kalemi aldı, sonrada usulca dogruldu. Cevabı hızla yazdı saatine baktı saat 11.21’di, bulmacayı bir dakika gecikme ile 31 dakikada tamamlayabilmisti. Yerinden kalktı biraz balkona çıkıp hava alsa iyi olurdu, gözü bir an salonun bas kösesinde duran televizyona takıldı. Televizyonda beyazlar içinde bir adam Bel Agrısıyla ilgili birseyler söylüyordu bir an duraksadı, adamın ilginç bir ifadesi vardı dur bakalım neler söylüyor diye izlemeye koyuldu.
  • 7. Adam: “Bel agrısının ancak %3-5’i tümör,kanser, kırık gibi ciddi nedenlerden kaynaklanır gerisi basit mekanik problemlerdir ve en gelismis görüntüleme tekniklerine ragmen pek çok hastada bel agrısının nedeni bulunamamaktadır, çünkü agrı çogu kez belde degil beynin içindedir”. Adamın sözleri ilgisini çekti, “Agrı beynin içinde mi ? diye tekrarladı kendi kendine. Bu düsünceler içindeyken çalan telefon ile irkildi. Telefonun ucundaki tıp fakültesinde okuyan kızıydı,”Baba bir arkadasımın tez çalısması için bel agrısı sikayeti olmayan kisilerin MR’larının çekilmesi gerekiyor, bu çalısmaya gönüllü olarak katılır mısın ? dedi kızı. Tabii neden olmasın cevabını alan kızı tesekkür ederek telefonu kapattı.
  • 8. Sonraki gün kendisine söylenen adrese giderek MR çektirdi. MR’ı yorumlayan doktor; -“Beliniz agrıyor mu?” -”Yoo, neden sordunuz doktor bey ?” -“Bu çalısmaya bildigim kadarıyla “beli agrımayan kisiler” katılıyordu onu teyit etmek istedim, tesekkür ederim” dedi doktor. Ahmet beyin tez çalısması için çekilmis MR görüntüsü, dosyasındaki yerini aldı. Fzt. Murat Dalkılınç,2009